Bu yıl çok şanslıydık, belki de lig öncesi en fazla hazırlık maçının televizyondan yayınlandığı sezonu yaşadık. 3 büyükler haricinde Sivas ve Trabzon’u da detaylı analiz şansı bulduk. Ankara TSYD’yi takip ettik. Avrupa kupalarında 3 takımımızı şimdiden izledik. Dolayısıyla ligde sadece 1 haftayı geride bırakmamıza rağmen zihnimizdeki birçok soru da cevap bulmaya başladı yavaş yavaş:
9) Sivas’ın iki yıllık çıkışı sona mı erdi?
Hayır. Sadece feci bir transfer dönemi geçirdiler. 8 yabancının 6’sı gitti, ki bunların beşi (Bilica, Tum, Balili, Sylla ve Diallo) ilk 11 oyuncularıydı. Onların yerini dolduracaklarını düşündükleri Omotoyossi ve Namouchi gelmedi; Yasin, Ersen, Mbemba ve Agbetu bekleneni veremedi. M.Yıldız’ın sakatlığı zaten büyük bir travma. Neyse ki son anda yapılan Kadir-İbrahim transferleri çok yerinde… Kadir, Hacettepe’de oynadığı iki yönlü futbolla çağdaş bir merkez oyuncu izlenimi veriyordu. İ.Dağaşan’la iyi bir ikili olacaklardır. İbrahim Şahin’in de özellikleri M.Yıldız’ın boşluğunu doldurmaya Ersen’e göre daha yatkın… Bu ligde de her rakip Anderlecht ve Trabzon kadar güçlü değil. Sivas, bu sezon da Avrupa kupaları biletini zorlayabilir.
8)Bu sezon patlama yapabilecek takımlar/oyuncular kimler?
Sivas’ta Kadir’in yanı sıra kanat hücumcusu Cihan Yılmaz’a da dikkat! G.Birliği’nin stoperi İlhan’ın bu sezon milli takıma çıkacağını ümit ediyorum. TSYD Kupası’nda parlayan Hurşit de enteresan bir oyuncu. Diyarbakır’da Erhan Şentürk iyi bir başlangıç yaptı. Ankaraspor’da sol bekte bile olsa düzenli oynama şansı bulursa Aydın Karabulut’un potansiyeli çok yüksek. Manisasporlu Yiğit ve Ankaragüçlü Ali Ölmez’i de takip ediyoruz. Süper Lig’in çıkış yapacağını düşündüğüm Anadolu temsilcisi ise Bursaspor. Sadece M.Sarp’ı kaybettiler, ama oraya aldıkları Ergiç çok önemli oyuncu. Zapotocny ve Turgay takviyeleri de iyi. Sercan’ın da patlama yılı bu sezon olacak gibi. Bursaspor, bu sene gerçekten heyecan veriyor.
7) Trabzon, Yattara’ya bağımlı olmaktan çıktı mı?
Evet, Engin’in kanatta değerlendirilmesi, dışarıdan Tjikuzu’nun içeriden Ceyhun’un transferiyle Trabzon, Yattara’sız da topu ileriye taşıyabiliyor. Ama bu yetmez, Yattara döndüğünde ona hak ettiği değer verilmeli… 6 sezondur bu takım için ter döken Yattara’nın elinden önce frikikçilik, sonra penaltıcılık, en son da kaptanlık alındı. Gineliden verim almak istiyorsanız bir biçimde ona sorumluluk vermeyi başarmalısınız.
6) İlk hafta dağınık gözüken Sylva ile Trabzon kaleci sorunu yaşar mı?
Hayır… Sylva’nın sorunu, bazen ikinci hamleyi düşünürken birinci hamleyi eksik yapması. Oyunu daha iyi kurabilmek, takımını kontra atağa çıkarabilmek için bazen daha top kendine gelmeden aşırı güvenli hareketler yapıyor. Ama topu oyuna öyle iyi sokuyor ki, bu kadar kusuru tolere edilebilir. Üstelik onun arkasında duran çok yetenekli Onur Kıvrak’a da öğretebilecekleri var Sylva’nın.
5) Beşiktaş’ın ilacı, sezonun ilk golünü atan Fink miydi?
Geçenlerde televizyonda Porto-Monaco Ş.Ligi 2004 finalini izlerken sanırım Ernst’in sırrını fark ettim. Edouard Cisse yanında oynadığı adamı öyle rahatlatıyor, öyle iyi diyaloglar kurup onu oynatabiliyor ki; Rothen’i Ş.Ligi 2004’ün, Ernst’i de Süper Lig 2009’un yıldızı yapabiliyor. Belki Fink bu sezon tek başına Cisse’den daha fazla gol/asist yapar; ama Fink+Ernst’in performansının Cisse+Ernst’in üstüne çıkması hiç kolay değil.
4) Milli takım defansını da oluşturan GS savunma dörtlüsü, istenen düzeyde mi?
Milli Takım için belki ama G.Saray için hayır… Çünkü Rijkaard, savunmanın topla çıkması konusunda ısrarcı ve bu dörtlüden ayağına birazcık top yakışan tek adamın Sabri olması sanırım ironik! Eğer Rijkaard (Terim gibi) “oyuncularına göre sistem” benimsemez, “sisteme göre oyuncu” konusunda ısrarcı olursa, çok yakın bir tarihte G.Saray savunmasına top kullanabilen bir takviye yapılır (Ve bu adam stoper bile olabilir)
3) Daum, Abdülkadir-Furkan-Onur gibi oyunculara sezon içinde şans verecek mi?
Sanmıyorum… Bu çocukları hazırlık maçlarında (ve Rize’de bile) ancak son 15 dakikada toplu olarak oyuna almasını inandırıcı bulamıyorum. Eğer bu oyunculardan birini üst gruba katmayı düşünseydi, zaten onu as takıma karıştırır, gerekirse Rize maçında ilk 11 şansı verirdi. Zaten geçenlerde sevgili Ceyhun Yılmaz’dan duyduğum anekdot da çok zihin açıcıydı: Daum, çift kalede bir kişi eksik olduğunu fark edince Dereağzı’ndan apar topar bir PAF takımı oyuncusunu getirtmiş. Muhtemelen onun adını da tam olarak öğrenmeden Dereağzı’na geri göndermiştir! Allah’tan F.Bahçe, bu oyuncularla gerekli diyalogu kurabilecek A.Kocaman’a sahip.
2) Fenerbahçe duran toplardan daha fazla gol bulacak mı?
Honved maçının başlarında kazanılan frikikte yaşananları çok dikkatle takip ettim, topun başındaki 4 oyuncu da (R.Carlos, Alex, A.Santos ve Cristian) vurmak istiyorlardı. Hatta R.Carlos (başka birisi vurmadan) atışı kullanmak için öyle acele etti ki, golü atarken yaşadığı sakatlığı bu acelesine bağladım! İşin esprisi bir yana, Deivid’i, Topuz’u ve Bilica’yı da hesaba katarsak, bu sene F.Bahçe frikik kazandığında rakipler sıkça santraya gidecek gibi.
1) Sezona 5 resmi maçta 7 asistle başlayan Arda, gerçek yerini buldu mu?
Hayır… Arda yeteneklerinde ve henüz 22’sinde, gelişmeye son derece açık bir oyuncu, bir pozisyona sıkıştırılmamalı, ısrarla ortada, sağ açıkta, sol açıkta farklı bölgelerde kullanılmalı… Bugün Messi her durumda her probleme bir çare üretebiliyorsa, yeteneklerini son 3 yılda geliştirmeyi başardı ise, bunda onu değişik pozisyonlarda/görevlerde kullanan hocalarının da katkısı var. Hatta Arda kornerleri çok iyi kullanıyor diye bütün köşe vuruşları ona attırılmamalı, çünkü bu çocuğun ceza alanında inanılmaz bir kafa hakimiyeti de var. Arda bu sezon kornerden 10 asist yapabilir, ama sırf bu yüzden onun 3-4 kafa golü atması da engellenmemeli.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS