8 isimle 8'inci hafta

Süper Lig’de ilk yarının tam ortasındayız ve ilk çeyrek itibariyle ligde mühim bir kopma yok: 8 maç sonunda 2 puan ortalamanın üstüne çıkan takım olmadı. Namağlup veya nagalip yok. Olğan şüpheliler Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın averajlarının toplamı, ligin yenisi Başakşehir’in altında! Ligde sürpriz yapabilecek tek takım görüntüsü Bursaspor’da. Bence ilk 8 haftanın yıldızı da sürpriz bir isim: Josue…

8)Karakter: Wesley Sneijder
Bir başkan söz verirse yerine getirilir zannedersiniz, burada getirilmez. Bir takımı teknik direktör yapar zannedersiniz, burda başkaları yapar. İyi performansın karşılığı forma, kötünün karşılığı kulübe diye bilirsiniz, burda kurallar farklıdır. Bu kadar haksızlığa rağmen hâlâ ayaktaysanız, bunun nedeni tek kelime ile “karakter”dir sanırım.

7)Mücadele: Dirk Kuyt
Arsene Wenger, Alexis Sanchez’in farkını anlatırken Avrupa’da sokak futbolunun ölümünü referans göstermiş. Avrupa’da sokak futbolu ölünce, Alexis gibi savaşan, vazgeçmeyen, kaybedince yerden kalkıp devam eden oyuncu sayısı azaldı. Kuyt, Avrupa’nın son savaşçısı galiba. Beşiktaş önünde Motta ve Ersan’dan kazandığı iki topla bir gol attırdı, birini de Tolga önledi. Onun 11’de neden olduğunu sorgulayanlara da en iyi mesajı verdi bu mücadelesiyle.

6)Deneyim: Sinan Kaloğlu
Türkiye’de iki futbolcunun yanlış tercihleri nedeniyle heba ettikleri kariyerlerine üzülürüm hep: Biri Ceyhun Eriş, diğeri Sinan Kaloğlu. Doğru kararları verebilseler çok daha iyi noktalarda olabilecek bu iki adamdan Sinan, 30’undan sonra olgunlaştı adeta. Önceki sene Elazığ’ı ligde tutmuştu, bu yıl da belli ki hedefi Mersin’de iz bırakmak. Bilal ve Gekas’la birlikte Anadolu’nun genç delikanlılarından bu sene.

5)Gelecek: Okan Buruk
Rıza Çalımbay Mersin’de Sinan, Welliton, Servet gibi tecrübelileri kullanırken, Okan Buruk Antep’te bambaşka ve cesur bir başarı hikayesi yazıyor: Barış Yardımcı, Emre Nefiz ve Serhan Yılmaz’ı sessiz sedasız kazandırıyor Türk futboluna Okan Hoca… Gençlerbirliği’nde zaman zaman şans bulan İrfan Can Kahveci ve Berat Tosun’la beraber ülke futbolunun geleceği Antep’te filizleniyor.

4)Umut: Özer Hurmacı
Milli takımda daha önce kritik anlarda denenmiş ama şu anda geniş kadroda düşünülmeyen üç gurbetçi, Özer, Tunay ve Mehmet Ekici’nin enteresan çıkışlarını izliyoruz bu sene. Tunay, sağ kenarda harika işliyor. Mehmet Ekici, Trabzon’da oyunun gizli lideri. Özer’se bir döndü, pir döndü; Karabük’e karşı üç golün hazırlayıcısıydı. Her üçünün de oynayabilecekleri doğru takımlara gelmeleri, tekrar milli takım forması için birer umut ışığı bence.

3)Çağdaşlık: Ryan Donk
Cuma akşamı stoper Donk’un Adem’e yaptığı asist, herhalde yüz orta saha oyuncusundan 90’ına parmak ısırtmıştır. Hollanda alt yaş gruplarında rüzgar gibi olmasına rağmen ona üst yaşlarda forma vermeyenlerden intikam alıyor adeta Donk. Ve bu çağdaş stoper görüntüsüyle de Fatih Terim’in radarındaki yerini sağlamlaştırıyor.

2)Cesaret: Alper Potuk
Alex Ferguson, otobiyografisinde Messi ile Ronaldo’nun diğer futbolculardan farkının cüretkar olmaları olduğunun altını çizmiş. Koşullar ne olursa olsun deniyorlar ve rakiplerinin üstüne gitmeye cüret ediyorlar çünkü. Türkiye’de de uzun zamandır cüretkar futbolcu bulmak zordu. Çalım deneyen, top kaybetme riskini alan adam sayısı, bir elin parmaklarını geçmiyor. Alper, bu sezonki cüretiyle bu cesurların başını çekiyor.

1)Kalite: Josue
Topa her dokunuşunda farkını hissediyorsunuz. Porto’nun biraz problemli olduğu için kiraladığı bir oyuncu Josue. Daha 6 ay önce Portekiz Milli Takımı’ndaydı ve şu anda Bursa’da olması bence çok önemli bir transfer başarısı. Evet, Bursaspor’un ligin ikinci yarısında ciddi bir fikstür dezavantajı var, FB-GS-BJK-TS-Sivas-Kasımpaşa-Eskişehir’in tümüne deplasmana gidecek. Ama şu anda üst düzey form yakalayan Josue, Ozan Tufan ve Bakambu’ya Ozan İpek, Holmen ve Enes katılır, Ferhat da dönerse ben bu takımın şampiyonluk şansı olduğunu düşünenlerdenim.