Beşiktaş bu maçı kaybetti, biraz daha şanssız olsalar farklı bir yenilgi de alabilirlerdi. Ama bence orta-uzun vadede kazanmaya devam ediyorlar. Bu iki takım, bu iki enternasyonal hocayla yaptıkları doğru planları istikrarla sürdürürlerse dün geceki 3 puandan daha fazlalarını kazanacaklar. Beşiktaş ve Trabzon, aynı hocalar ve aynı iskelet kadrolarla gelecek yıla başlarlarsa 2011’de Avrupa’da gruplardaki temsilci sayımızın daha fazla olacağına eminim. Hatta yıllar sonra Avrupa’da Nisan görme umudumuz bile olabilir.
Zaten Güneş, müsabaka tecrübesi yüksek Ceyhun’u stopere çekmek yerine oranın orijinal oyuncusu Mustafa Yumlu’yu oynatarak bir maçlık sevinçlerden fazlasını hedeflediğini açıkça gösterdi. Mustafa kusursuza yakın oynadı, hatta Hilbert’in bindirmelerinde çaresiz kalan sol savunma ikilisi Cale-Egemen mi yoksa o mu daha tecrübeli diye zaman zaman kendimize sormadan edemedik.
Cale-Egemen’i özellikle ilk yarıda çok zorlayan Hilbert’se Antalya maçından sonra Trabzon önünde de orijinal sağ bekler Ekrem-Erhan’a kötü haberler göndermeye devam etti. Dün gecenin iyilerinden Hilbert, geçen hafta İnönü’de de defalarca bindirmiş, Tita’ya da bu sezonun en etkisiz gününü yaşatmıştı. Schuster bu maçı kaybetti, ama gece yastığa başını koyduğunda onu gülümsetecek tek şey herhalde sağ bek kararı olacaktır: Hilbert’in yetenekleri sağ bek pozisyonu için fazlasıyla yeterli. Ama eğer sezona sağ açıkta devam etseydi, onu sürekli Holosko’yla kıyaslayacak ve büyük ihtimalle birçok kıyaslamada oyumuzu Slovak oyuncudan yana kullanacaktık.
Bu haftanın popüler kıyasıysa muhtemelen yine Nobre-Bobo karşılaştırması olacaktır. Ben Schuster’in, Bobo’nun Nobre’den 2-3 gömlek daha üstün bir futbolcu olduğunu bilmediğini zannetmiyorum. Ama Alman Hoca hem sezon sonuna kadar oynamayı hedeflediği 60 maçın en ideal 40’ında Bobo’dan maksimum verim almayı hayal ediyor (Üstelik Fatih Tekke geldiğinde Bobo’yu tam istediği biçimde kullanma şansı da artabilir). Bir de Schuster’in, elindeki on yabancıyı Süper Lig koşullarında en ideal şekilde döndürme niyeti var. Muhtemelen o da Bobo’yu sokarken Ernst’i çıkarmak istemezdi, ama mâlum Türkiye’de “5 yerli sınırı” var ve Türklere bu maaşları ödeyip serbest rekabet ortamına sokmadığımız sürece büyükler, o 5 yerliyi bulmakta sıkıntı çekecekler.
5 yerli sınırı
Yorum Sayısı : 2
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS