• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 27 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 26 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 25 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 24 Mayıs 2022
    • beIN Manşet, 23 Mayıs 2022
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

45 gününüz var!

45 gününüz var!
Uğur Meleke
6 Ekim 2009

Fenerbahçe’nin 19 Kasım’la 3 Aralık arasında ligde Beşiktaş, Trabzon ve Galatasaray, UEFA’da da Palermo ve Celta Vigo ile oynayacağı zorlu dönemece hazır olmak için önünde yaklaşık 45 günü var

Ben kendimi bildim bileli herhangi bir takımın böyle zor bir fikstür içine girdiğini hatırlamıyorum. Öncelikle Fenerbahçe’nin ligde 3 büyüklerle peş peşe oynuyor olması çok enteresan… Federasyonun derbileri ilk haftalara getirmemek için Fenerbahçe’ye 6, Beşiktaş’a 14 ve Galatasaray’a 16 numaralı topları önden verdiği söyleniyor. Ardından Trabzonspor’un kuradan 15 numaralı topu çekmesiyle üç büyük, Beşiktaş, Trabzon ve Galatasaray fikstürde birbirilerini takip etmek durumunda kalıyorlar. Böylece diğer tüm ekipler bu 3 büyükle sıra ile oynuyorlar halihazırda…
Tabii Fenerbahçe’nin diğer 3 büyüklerle oynayacağı 15 günün içine 2 çok kritik UEFA maçı sıkışması esas şanssızlık… Üstelik de 4 büyük ülke (İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya) temsilcilerinin UEFA Ligi tarihinde ilk kez bir grupta buluşmuş olmaları ve bu grubun beşinci takımının da Fenerbahçe olması talihsizliğin boyutunu artırıyor… Fenerbahçe’yi yüzüncü yılında (kendi kulüp tarihi açısından) yüzyılın şanssızlığı yakaladı desek yeridir…
Peki, sezon başı çeşitli olumsuzluklar oldu (yönetsel, teknik kadro ve transferler açısından) ve ardından da böyle bir fikstürle karşılaşıldı… Şimdi ne yapmalı? Fenerbahçe’nin muhtemelen hem ligde, hem de Avrupa’da kaderini tayin edecek maçlar serisine 45 günü var. Bu 45 günü Fenerbahçe nasıl değerlendirmeli?
Hocayı ve transferleri tartışmayı bir kenara bırakıp, oyuncu kadrosunun tamamından faydalanmaya başlamak gerekiyor artık… Çünkü bir kez daha (Konya, Randers ve Bursa maçlarında olduğu gibi) bu 5 maçı hemen hemen aynı on birle oynama şansınız yok. O güne kadar takımda düzenli yer bulan ve sahada sırıtmayacak oyuncu sayısını 18-20’ye çıkarmak gerek.


Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde kaybettiği rakibi Liverpool’un o maç öncesi ligde Tottenham’ı sürklase ettiği müsabakayı izlemişsinizdir çoğunuz. Galatasaray karşısına da 3-0’lık Tottenham maçının yıldızları Gonzalez, Riise, Bellamy, Hyppia ve Sissoko’nun da çıkacağını düşünüyorduk, ama yanılmışız. Benitez, Tottenham önünde kazanan kadrosundan tam 5 oyuncusunu dinlendirerek çıktı Anfield’a… Galatasaray’ı Crouch, Luis Garcia, Pennant, Aurelio ve Carragher’la geçti, o maçın ardından Reebok Park’ta Bolton karşısında ise bu kez Galatasaray maçının golcüleri Crouch ve Luis Garcia’yı dinlendirdi.
Peki Galatasaray ne yaptı? Liverpool maçının ikinci yarısında başarılı olan 11’i bozmamak adına Konya önüne aynı kadro ile çıktı. Maçın sonlarında yaşanan mental ve fiziksel yorgunlukla sahadan mutsuz ayrıldı. Aynen Bursa önünde kaybeden Fenerbahçe gibi… Halbuki hem Galatasaray’ın hem de Fenerbahçe’nin kulübesinde iki cephede mücadeleyi sürdürebilecek geniş bir oyuncu listesi var…
Hem Zico’nun hem de Gerets’in elindeki kaliteli oyuncu kadrosunu daha fazla rotasyon yaparak daha verimli kullanması lazım… Milli takım potansiyeline sahip Volkan’ı, Selçuk’u, Aykut’u, Mehmet Güven’i, Serkan’ı, Kemal’i, Can’ı, Deniz’i veya Tolga’yı kaybetmek hem Fenerbahçe’yle Galatasaray’a, hem de Türk futboluna ihanet olacak.

http://213.243.28.24/2006/10/06/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
6 Ekim 2009
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Buruk’un hayali Okan-Emre-Suat’lı orta saha

    2000 yılında Türk futboluna Avrupa kupası getiren o ikonik Okan-Emre-Suat orta üçlüsünün özelliği, aslında hepsinin ‘10 numara’...

    Uğur Meleke 22 Haziran 2022
  • Devamı
    İşin sırrı Jorge Jesus’un orta sahasında

    Jesus gittiği her takımı önce bir 4-4-2’ye adapte etmeye çalışmış. Genelde de orta sahayı bizim baklava, onların...

    Uğur Meleke 16 Haziran 2022
  • Devamı
    Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa

    İzmir’de muhteşem bir tezahürat eşliğinde pırıl pırıl bir milli takım izledik. Uluslar Ligi’nde ilk 4 maçlık periyodu...

    Uğur Meleke 15 Haziran 2022
  • Devamı
    Bizim Lüksemburg’daki gibi bir Luc Holtz projemiz var mı?

    Kuntz’un yerine aday genç bir Türk teknik adamın ümitlerde görev yapması gerekmez mi? Gruptaki üç rakibimizin toplam...

    Uğur Meleke 12 Haziran 2022
  • Devamı
    Artık ağabeylik yok, herkes eşit

    Uğur Meleke, yeni ve gençleşen Milli Takım kadrosunu değerlendirdi. 2008’den bu yana bir büyük turnuvaya gidip tur...

    Uğur Meleke 9 Haziran 2022
  • Devamı
    Futbol tarihimizin en genç kadrosu

    Elbette gelişmemiz gereken noktalar var. Ama umut veren bir grup olduğumuz kesin. 14 yıldır Avrupa’nın son 16’sına...

    Uğur Meleke 8 Haziran 2022
  • Devamı
    Post-Burak süreci başladı

    Artık Milli Takım’da ‘eski Türkiye’den kalan bir abi figürü yok. Uluslar Ligi C seviyesi, elbette bizim ait...

    Uğur Meleke 5 Haziran 2022
  • Devamı
    Kuntz hangi kalibrede bir milli takımda olduğunun farkında değil

    Stefan Kuntz, altyapı kategorisinde çok saygıdeğer bir teknik direktör. Almanya Ümit Milli Takımı’yla yaptıkları, tarihte eşi benzeri...

    Uğur Meleke 2 Haziran 2022

Copyright © 1999 Meleke.com

Şut atmamaya yeminliler
Protesto endüstrisi