Şenol Güneş, Barcelona modelini benimsemeli
İlk hafta itibariyle ligin en zayıf iki takımı Antep ve Alanya’ydı bence. Kalpar’ın toplama takımı, 75 dakika rakip yarı alanda üç pas yapamadı; Beşiktaş bence iyi oynamadığı bir maçı yürüyerek 4-0’a getirdi. Beşiktaş biraz canlı olsa 10-0’lık rekor Adana Demirspor maçını zorlayabilecek bir görüntü oluşabilirdi sanki.
Yalnız Beşiktaş’ın zayıf Alanya maçından da çıkarabileceği önemli dersler var şüphesiz: Quaresma’nın top kaptırıp, oyunu bırakıp hakeme bakma ritüelleri, Alanya maçında göze batmayabilir; ama daha ciddi bir müsabakada başa dert açar. Portekizli, Euro 2016 madalyasını unutup tekrar lige konsantre olmalı. Ayrıca Beşiktaş’ın harika orta saha üçlüsü artık rol paylaşımını netleştirmeli: Atiba’nın altı numara rolü kesin. Ama Oğuzhan’la Tolgay’dan öne çıkan, kalabalıkta kaybolmaya başlıyor. Öyleyse Güneş bir biçimde onların rollerini eşitleyerek paylaştırmalı. Beşiktaş aynen Barcelona modeliyle, bir altı, iki de sekiz numara ile oynamayı becermeli. Barcelona’da 10 numara rolü en az 10 yıldır yok. Busquets’in önünde Xavi-Iniesta nasıl oynadıysa, Rakitic-Denis Suarez nasıl oynuyorlarsa, Oğuzhan-Tolgay’ın rol bölüşümü de bu olmalı.
Ayrıca sağlıklı Adriano, pekâlâ stoper de oynar. Sevilla’da belki 30 maç oynamışlığı var orada. Gökhan sağ, formda Beck de sol bekte denenebilir o durumda.
**
Advocaat’ın kurtuluşu Shakhtar Donetsk’te
Her yıl sadece bütüncül oynayarak 4 büyükleri alt eden Başakşehir’in Shakhtar karşısındaki çaresizliğini izleyebildiniz mi bilmiyorum. 12 ay içinde hem ruhani lideri Lucescu’yu, hem de takımın beyni Alex Teixeira’yı kaybeden Ukrayna ekibi şu anda 120 milyon euroluk, yani Fenerbahçe’den daha mütevazı bir takım. Ama Başakşehir’i o kadar kolay çözdüler ki, Fenerbahçe’nin bu tarz maçlardaki çaresizliğinin antitezi gibiydi Donetsk ekibi. Bir golü direkt korner organizasyonundan attılar, zaten Başakşehir’i açık oyunda çözemiyorsanız çalışılmış duran top organizasyonları arıyor gözler. Fenerbahçe’de hiç olmayan, Shakhtar’da olan organizasyonlar.
Ayrıca iyi kapanan takımların dengesini bozacak yetenekli orta saha oyuncusu Kovalenko’ya da sahipti Shakhtar. Fenerbahçe’de eksik olan da bu zaten. Fenerbahçe orta sahasında aynı tip oyuncular gırla gidiyor; oysa çabuk düşünen, çabuk oynayan, yetenekli-yaratıcı 8 numara tipinde futbolcu yok gibi. Belki biraz Salih… Orada tek çareyi 10 numara transferi olarak görmemek gerek, iki tane yetenekli ve iki yönlü merkez oyuncuya ihtiyacı var Fenerbahçe’nin.
İlk 5 dakikada bir Mehmet, bir de Ozan kritik top kaybı yaptılar. Mossoro golü atarken kareyi dondurun, 20 metrekare içinde hem Ozan, hem Mehmet, hem Salih’i göreceksiniz! Hepsi oradalar, ama aslında yoklar! Fenerbahçe’ye sadece görüntüde değil, gerçekten orada olan merkez oyuncular gerek. Acilen.
**
Yanal, oyun merkezini 20 metre ileriye taşımalı
İlk 11’inde (kiralıktan dönen Zeki ve Uğur’u da katarsak) 5 tane iki aylık, Güray ve Muhammet gibi iki tane de 6 aylık yenisi olan Trabzon’un, sezonun ilk haftasında son derece zayıf bir görüntü veren Kasımpaşa’yla oynaması büyük şans. Kasımpaşa eğer 3-4 iyi takviye yapmazsa, kümede kalma mücadelesine mecbur olabilir, o derece eksikler şu anda.
Ama Kasımpaşa’nın bu zayıf hali, Titi’nin manasız geri pasıyla maçın erken kopması gibi faktörleri bir kenara bırakıp, Trabzon’un tekrar kompakt ve arzulu top oynamasını takdir etmek gerek. Durica oyun kurma konusunda mahir. Güray sol bekte istekli, Okay 80 metrede oynadı oyunu. Onazi çok hazır gelmiş, Muhammet de bir sürü sert darbe almasına rağmen çabası takdire şâyân. Trabzon’un sıkıcı futbol sorununu çözmesi içinse oyun merkezini bir biçimde 20 metre ileriye taşıması gerek. Okay stoperlerin içinde oynuyor adeta. Okay oralara girince Onazi ön stoper, Mehmet de orta yuvarlak oyuncusuna dönüşüyorlar. Eğer Okay o kadar gizlenmez ve merkezde oynarsa, yetenekli Onazi ve Mehmet ikilisini de rahatlatacağı gibi, Trabzon’un oyununu da 20-25 metre öne taşımış olur. Bir Yanal takımının boyu bu kadar uzun olamaz, ön liberosu ön stoper gibi oynayamaz. Okay’ın merkeze girdiği beşli savunma görüntüsü bence çağ dışı.
**
Selçuk, “düşük batarya” modunda!
Süper Lig’in yenileri arasında en iyi resmi veren takım Karabük’tü. Maçı oyuncularıyla beraber kenarda 93 dakika oynayan, defalarca ileride kalan Traore’nin-Tanase’nin pozisyonlarını almaları için kendini hırpalayan genç teknik adam Tudor umut veriyor gibi. Meslektaşı Riekerink’se ilerideki hareketsizliği dörtlünün yerlerini değiştirerek çözmeye çalıştı sürekli: 46’da Sneijder’ın sola, Sinan’ın ikinci santrafor rolüne geçişi doğru karardı. Pozisyonlara hep 3 saniye geç kalan Linnes’in çıkışı da. Ancak kabul edelim ki Riekerink’in elindeki malzeme son derece kısıtlı. Linnes’in ve Bruma’nın kötü performanslarına bakılırsa çizgiye Cavanda ve Josue katılımları sanılandan erken olabilir gibi geliyor bana.
Ayrıca Galatasaray’ın son saniye golüyle kazanmasına rağmen maçın herhangi bir anında galip gelecek hissi vermediği, merkezden oyun kurmakta da bu kadar zorlandığı bir ortamda Selçuk’un daha fazla sorumluluk almasını beklerdim. Tolga kapasitesini zorluyor, ümit veriyor. Selçuk’sa uzun süredir “düşük batarya” modunda. Forma adaleti konusunda taraftarın büyük sempatisini kazanan Riekerink’in Selçuk’a da kanca atacağı gün yakın gibi geliyor bana.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS