• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

375 metrekare

375 metrekare
Uğur Meleke
Uğur Meleke
19 Ağustos 2007

Mâlumunuz, Bayern Münih harika bir ekip kurdu yeni sezon için… Saha içi dizilişlerine baktığımız zaman, önde Klose-Toni, sağda ve solda iki açık oyuncusuyla oynadıklarını görüyoruz. Son iki sezon Avrupa’ya damgasını vuran Barcelona’da Eto’o santrfor, sol açık Ronaldinho, sağ açık Messi görünüyor. Üstelik Deco da, kendi ceza yayı ile rakip ceza yayı arasında mekik dokuyor. Chelsea de benzer bir şekilde Drogba’nın santrfor, Malouda’nın sol, Philips’in sağ açık gözüktüğü üçlü bir hücum düzeninde… Bayern’de Van Bommel-Ze Roberto, Barcelona’da Deco-Xavi, Chelsea’de Lampard-Obi Mikel orta sahanın ortasında oynuyor, oyunun her iki yönüne, ofansa ve defansa katkı yapıyorlar. Real Madrid’in de oyun dizilişi buna benzer, Manchester United’ın da, Liverpool’un da… Sadece burada adını andığımız orta saha oyuncuları Schweinsteiger, Ronaldinho, Deco, Lampard, Cole veya Malouda’nın, bir Türk takımına transfer olsa oynayacağı mevki ne olacak peki: “Forvet arkası”… Ya da başka bir ezber deyişle “On numara”… Ya bu ecnebiler, “forvet arkası” mevkisinin İngilizcesini bilmiyorlar veya biz bir yerlerde yanlış yapıyoruz.

Kim kiminle oynar?
Ülkemizde bir takımın bir-iki yetenekli oyuncusu varsa, hemen klişe bir tartışmanın içinde buluruz kendimizi… “Sergen-Şifo bir arada oynar mı?”, “Peki Tümer-Sergen?”, veya “Alex’le çift santrfor nasıl olacak?” gibi… Çünkü bu özel oyuncuların bizim gözümüzdeki nadide yerleri “orta yuvarlağın rakip yarı alana bakan kısmı” ile “rakip ceza yayı” arasındaki 25 metre boy, 15 metre ene sahip, yani topu topu 375 metrekarelik alandır. Halbuki 7 bin metrekareyi aşan bir futbol sahasını 10 oyuncu eşit bölüşmek zorundadır ve basit bir hesapla her birinin takribi 700 metrekarelik sorumluluk alanı vardır. Sizin “forvet arkası” paşasına tanıdığınız 325 metrekarelik ayrıcalığı başka bir arkadaşı doldurmak zorundadır ve bu da çağdaş futbolda ciddi bir dengesizliğe neden oluyor. Oysa bu bizim “forvet arkası” diye el üstünde tuttuğumuz adamın İngiltere’ye, İspanya’ya transfer olduğundaki adı ya “orta saha oyuncusu” dur veya “forvet”…

Delgado-Rico oynar mı?
Bu tanımlara bağlı kalmak kaydı ile, değil sadece “Delgado-Ricardinho”, görevlerini bilirlerse “Delgado-Ricardinho-Alex-Lincoln” de bir arada oynayabilir. Tigana’nın görev tanımlamaları içinde 4 Güney Amerikalı bir arada oynamışlardır da… Sağlam’ın görev tanımları ile ise Beşiktaş’ta Ricardinho (hem defansif, hem de ofansif görev bilinci ile) orta sahanın ortasında, Delgado ise forvet olarak oynuyor. O zaman, Sağlam’ın bu yılki esas sorusu şu olur: “Delgado, Bobo, Nobre” bir arada oynar mı? İşte esas problem bu…

On numara ölüyor
Fenerbahçe’de de Alex-Kezman, (ister yan yana, ister arka arkaya oynasınlar) iki forvettirler. Çünkü Delgado da Alex de bir orta saha oyuncusunun sorumluluğu ile oynamıyorlar. Sadece oyunun bir yönünü (ofansı) oynayan adam, forvettir. Galatasaray’da da Lincoln, aynen Alex veya Delgado gibi oynarsa, iki santrforla birlikte sıkıntı yaşanabilir.
Bu “on numara” tanımı içinde en son oynayan adamlar, Maradona, Baggio veya Platini idi. Eğer bu oyuncular bugünkü Juventus’ta veya Chelsea’de oynasa idiler onlar da Deco, Ronaldinho veya Messi gibi bir 700 metrekare seçmek zorunda kalacaklardı. Dünyada “on numara” tanımı ölüyor… Delgado’nun, Alex’in, Lincoln’ün anlaması gereken gerçek bu…

http://www.milliyet.com.tr/2007/08/19/spor/ymeleke.html

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
19 Ağustos 2007
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    “Futbol karın doyuruyor mu?” Hürriyet, 22 Ocak 2021

    Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, son günlerde Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın ardından ortaya...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    Acaba üçüncü golü kim atacak?

    Karagümrük bu sezon Galatasaray’ı 2-1, Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Fenerbahçe’ye kaybetti ama şutlarda 13-8 üstündü. Yense de...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar

    Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi...

    Uğur Meleke 21 Ocak 2021
  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021
  • Devamı
    Terim oyuncuyla, Yalçın oyunla kazanma peşinde

    Sergen Yalçın’ın iç sahada oyunundan feragat etmeyeceğini, topa daha fazla sahip olmak isteyebileceğini tahmin ediyorum. Terim ise...

    Uğur Meleke 16 Ocak 2021
  • Devamı
    Ozan Tufan olmayınca orta saha aksıyor

    Türkiye Kupası’nın enerjisi bu sezon bir tık daha yüksek doğrusu. O saçma sapan, Dünya’da eşi benzeri olmayan...

    Uğur Meleke 15 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

İsrail'de bir Müslüman hikayesi
Gelecek parlak