Dün gece Bursa’da oynanan müsabakayı doğru okuyabilmek için önce Atatürk Stadı’ndaki en etkili oyuncunun farkında olmak gerek: Dün Bursa’da rüzgâr özellikle ilk yarıda 22 adamın önüne geçti; locaları/stüdyoları salladı, hatta devasa bir camı yerinden çıkardı! İlk 45’te Muslera hiçbir degajı, hiçbir uzun pası yerine ulaştıramadı. Hatta Umut’un golünde Selçuk’un pasının havada yavaşlaması da ara topunu kusursuzlaştırdı. Karda futbol eğlenceli olabiliyor, çok şiddetli yağmurda bazen mükemmel maçlar oynanabiliyor. Ama galiba futbol için en elverişsiz koşul bu şiddette rüzgârda oluşuyor. Dünkü müsabakayı izlemeye çalışırken şunu düşünmeden edemedim: Bir hakem bir maçı rüzgâr nedenli elverişsiz hava koşulları gerekçesiyle tatil edemez mi? Zira bu lodos futbolundan oynayanın da izleyenin de keyif alması imkânsızlaşıyor…
45-60 arası rüzgar biraz yavaşladı, eşzamanlı olarak da Bursa’nın galibiyete yaklaştığı pozisyonlar yaşandı. Maç öncesi herkes Hakan-Tuncay’ı beklerken Şener-Okan’ı 11’de kullanarak Sağlam zihniyetini sürdüren Ersel Hoca’nın güvenini bu gençler boşa çıkarmadı; özellikle Şener’in futbolu bir kademe daha büyüdü. Maçın başında Sabri’ye karşı bir psikolojik üstünlük kuran Okan ikinci yarıda üstünlüğünü yitirdi ama o da bu stada daha çok çıkacağının sinyallerini verdi dün gece.
60’larda rüzgâr etkinliğini tekrar artırırken Terim’in de oyuna kritik müdahaleleri geldi: Son yarım saatte tek santrfora dönüldü, kenarlarda Amrabat-Aydın’la kontra atak arayışı başladı. Amrabat Afrika Kupası’ndan (kendinden 7 yaş büyük) Lualua kadar hazır dönmemiş, bu bölümde Şener’e karşı bir üstünlük kuramadı. Aydın’sa iki devşirmeden oluşan Bursa solunu zorladı, zaten Bursa’nın hızını kesen de bu oldu. Son 20’de gerek Terim gerek Uzgür’ün bir puana razı olduklarını düşünüyorum ben…
Dün herkesin performansını merakla beklediği Sneijder (karmaşık Beşiktaş maçından sonra nihayet) kendi pozisyonunda şans buldu ama pek bir etkinlik gösteremedi henüz. Burak’ı yalnızca ısınırken gördük, ama ısınmaya da pek istekli değildi sanki. Oysa Burak’ın şunun farkında olması lazım: Tottenham’a da gitse, Lazio’ya da gitse G.Saray’daki gibi kaliteli santrforlarla rekabet etmesi gerekecek. Ve eğer 2-3 gün sahaya çıkmadığında küsecekse, oralarda da bu yarışı yapabileceğini sanmıyorum…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS