Yeni Cüneyt Çakır’ımız Mete Kalkavan oldu gibi. Kritik derbilerde artık “camı kırıp ulaşılan imdat çekici” sıfatına o terfi etmiş gözüküyor. Peki bir sonraki Mete Kalkavan’ımız kim olacak? Geçtiğimiz sezon Ozan Tufan’ın manşetleri çaldığı ve İstanbul’a pahalı transferi yaptığı bir yaz yaşadık, bu sezon yeni bir Ozan çıkardı mı sahi? 2015-16 boyunca hentbollerde kasıt aradık, 2016-17’nin en çok tartışılan pozisyonları da “bariz gol şansı faullerinde kasıt” mı olacak? 2016 yazından 2017 yazına bir önizleme çalışması bu.
1)Eren Albayrak
Aslında çok genç değil, 25 yaşında. Yıllardır dünya futboluna damga vuran Neymar’lardan James’lerden büyük. Ama Türkiye’de gençlerin olgunlaşma sınırının dünyadan biraz farklı olduğunu, Caner’in-Burak’ın 25’ten sonra parladığını göz önüne alınca Eren’in de öyküsünün bu yönde gelişebileceğini hissetmek zor değil.
Onunla daha 19 yaşındayken, Bursaspor’la kontrat yenilemediği için Muhammet Demir’le birlikte kadro dışı olduğu dönemde bir tesadüf eseri tanışmıştım. Süper Lig’de henüz tek bir maç oynamadığı o gün dahi büyük bir yıldız olacağını biliyordu. Potansiyelinin farkındaydı. Bu sene yaşadığı sakatlıklar onun Euro 2016’ya gitmesine imkân vermedi ama önümüzdeki sezon onun yılı olabilir. Tek yapması gereken, üçüncü bölgede hep asist değil biraz da gol düşünmesi.
2)Halil Umut Meler
Halil Umut Meler, Eren’den sadece 5 yaş büyük. Süper Lig’de çıktığı birçok maçta da sahadaki futbolcuların yarısından yaşça küçük olabiliyor. Ama gerek özgüveni, gerekse oyun bilgisiyle kapatıyor o açığı. 2000’li yıllarda Ali Aydın’da, Bünyamin Gezer’de ve yeni nesilde Mete Kalkavan’da gördüğümüz soğukkanlılığa ve mesafeye sahip. Aynen onlar gibi futbolculara “gördüğünü çaldığı” hissiyatını verebiliyor. Fizik kalitesi yüksek olduğu için pozisyonlara yakın ve diri. UEFA’nın aday hakem geliştirme programında bu sene. Gelecek yıl da muhtemelen uluslararası maç yönetmeye başlayacak. Mete Kalkavan’la birlikte Türk hakemliğinin geleceğe umutla bakma sebebi.
3)Anıl Taşdemir
Aslında Anıl da Eren Albayrak ve Halil Umut Meler gibi Süper Lig şansı bulanlardan. Ama o şansı şu dakikaya kadar Akhisar, Ordu ve Kayseri’de iyi değerlendiremedi. 28 yaşına gelmiş bir adamın bu saatten sonra patlama yapmasını beklemek size çok gerçekçi gelmeyebilir, ama o futbolcunun Bilal Kısa yeteneğine sahip olduğunu biliyorsanız umutlanabiliyorsunuz. 2005’te U17 takımıyla Avrupa şampiyonu olduktan sonra o da Abdullah Avcı ile aynı yolda yürüyebilse, muhtemelen öyküsü farklı olabilirdi. Eğer yarın Adana Demirspor’la Süper Lig’e çıkabilirse hikâyesinin yönünü bir kez daha değiştirme fırsatı olacak.
4)Kubilay Kanatsızkuş
Kubilay henüz 19 yaşında bir forvet. Bursaspor’la U21 ligini zirvede tamamladı, baharla birlikte de A takımda forma giymeye başladı. 20 Ocak’ta kupadaki Tepecikspor maçında yıldızlaşmıştı, 13 Şubat’ta ligde Gençlerbirliği önündeki kötü Bursaspor’la sahaya çıkmış olması bir şanssızlıktı. Ama golcü oyuncu sezonun sonunu Mersin karşısında iyi getirdi. Hamzaoğlu’nun önümüzdeki sezon ona daha fazla forma vereceği kesin. Zira uzun boyuna rağmen ayaklarına hakim ve kenarlarda oynatıldığında da küsmüyor, çok çalışıyor. Bana Muhammet Demir’i anımsatıyor doğrusu.
5)Halil İbrahim Sönmez
İlk yarının son maçının son dakikalarında Akhisar’a karşı attığı deparla duyurdu ülkeye ismini. Özellikle Türkiye Kupası’nda Aykut Kocaman’ın kozları arasında yer aldı. O da Eren gibi kaleyi az düşünüyor ama olağanüstü süratiyle sahadaki diğer oyunculardan rahatlıkla ayrılabiliyor. Hikmet Karaman’ın santrafor arkasına kaydırdığı Ahmet İlhan’ın süratini her geçen gün daha az konuşuyoruz, gelecek sezon gündemde onun yerini Halil’in sürati alabilir gibi.
6)Emre Can Atila
Kupadaki Konya-Etimesgut maçınsa presle kazanıp attığı golle dikkat çekmişti Emre Can. Konya’nın rekabetçi zirve yarışı içinde aynı şansları tekrar bulamasa da gelecek sezon oynama fırsatı olacaktır muhakkak. Çünkü çağdaş orta saha özelliklerine sahip: Çalışkan ve öne gitme niyeti, gol deneme arzusu var.
7)Üçlü ceza
2016-17’ye futbolcuların damga vurmasını ister tabii ki gönül. Ama korkarız ki yeni sezona esas damgayı hakem çaresizliği vuracak. Yeni IFAB kararlarıyla üçlü cezanın hafifletilmesi olumlu ama yöntem kesinlikle yanlış. Ceza alanı içinde bariz gol şansını faulle kesen bir futbolcunun kırmızı kartla cezalandırılması için “kasıt aranması koşulu”, son yıllarda hakemlere yüklenmiş en büyük yüklerden biri. Hakemin sırtına bir de niyet okuma yükü eklendi IFAB tarafından. Ve 2017’de Türk futbolunun bir numaralı gündemine bu pozisyonların çıkacağını tahmin etmek hiç de zor değil…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS