• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 13 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 12 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 8 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 6 Nisan 2021
    • beIN Manşet, 5 Nisan 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

2012 yazıydı…

2012 yazıydı…
Uğur Meleke
Uğur Meleke
26 Nisan 2012

1996 yazıydı… Telekomünikasyonun henüz bu devasa hacme ulaşmadığı, bugün okyanuslar boyutunda olan internetin ancak küçük bir havuz sayılabileceği günlerdi. Hemen hemen hiçbirimizin evinde internet yoktu, olanlar da 14,4 kb modemlerle kullandığı e-posta hesaplarına tonlarca dolar ödüyordu!
1996 yazıydı… Southampton’ın İskoç menajeri Graeme Souness, Liberyalı futbol efsanesi George Weah’tan bir telefon aldı. Daha doğrusu, Weah’tan bir telefon aldığını sandı.

Telefondaki kişi Souness’a, 30 yaşında Ali isminde bir kuzeni olduğunu, Paris Saint Germain’de ve Senegal milli takımında forma giydiğini söyledi. Ve Senegalli milli santrfor(!) Ali’yi Souness’a tavsiye etti.

Souness bu tavsiyeyi geri çevirmedi, 1996-97 sezonu yaz transfer döneminde Ali Dia’yı Southampton’a transfer etti. Souness, hiç tanımadığı Dia’ya ilk kez bir rezerv lig maçında şans vermeyi planlıyordu ama Arsenal’le oynanacak bu müsabaka, yoğun yağış nedeniyle iptal olunca Weah’ın kuzeninin(!) kaderi değişti: Dia, 23 Kasım 1996’da Leeds United’a karşı oynanan bir Premier Lig maçında 32’nci dakikada sakatlanan Le Tissier’nin yerine oyuna dahil oldu. Sahada 20 dakika kaldı, bir kez dahi topla buluşamadı! Le Tissier’nin deyimiyle onu izlemek utanç vericiydi, Dia’nın sahadaki koşuşu bile buz üstünde dans eden bir bambi gibiydi!

Zira gerçek bambaşkaydı: Ali Dia, Liberyalı Weah’ın kuzeni filan değildi! Souness’ı telefonla arayan kişi, Milan efsanesi George Weah değil, Dia’nın üniversiteden bir arkadaşıydı. Mükemmel planlanmış aptalca bir oyunla amatör futbolcu Dia, dünyanın en büyük spor organizasyonlarından Premier Lig’de resmi bir maçta sahaya çıkmayı başarmıştı!


1997 yazıydı… Southampton o sezonu 16’ncı tamamlayarak zorlukla Premier Lig’de kaldı. Souness Mayıs sonunda apar topar İngiltere’yi terk etti. Ali Dia bir beşinci lig takımında da 8 maç oynadıktan sonra okuluna geri döndü, 2001 yazında 36 yaşında üniversiteden mezun oldu. 2007’nin 20 Temmuz’unda The Times gazetesi onu tüm zamanların en kötü 50 futbolcusu listesinde 1 numaraya yerleştirdi. Tabii Souness’ı da tüm zamanların en saçma transferinde tepeye koymuş oldu bu seçim…


2011 yazıydı… İnternet dünyanın hemen her hücresine sirayet etmiş, (1996’da yalnızca yüzde 1’ini taşıdığı) iletişimin yüzde 97’sini yüklenir duruma gelmişti… İnternetin hacmi milyon terabaytlarla ölçülüyor, yeryüzünün en büyük 500 şirketi içinde onlarca sanal ağ/bilgi kaynağı yer alıyordu.
2011 yazıydı… Önceki sezon Avrupa Ligi’nde gruplardan çıkma becerisi göstermiş Türk devi Beşiktaş’ın bir yöneticisi, kulüp olarak iyi ilişkiler geliştirdikleri uluslar arası bir menajerden bir telefon aldı.

Telefondaki menajer, Beşiktaş yöneticisine Portekizli milli stoper Bruno Regufe Alves’in kardeşi Julio’yu önerdi. Beşiktaş yönetimi, profesyonel kariyeri 239 dakikadan ibaret Julio’yu (bonservisinin yalnızca yarısına) “bir Alex maaşı” ödeyerek transfer etti. Gazetelerin yazdığına göre Julio Beşiktaş’a Atletico Madrid’den gelmişti, ama aslında genç Alves, İspanya’da bir dakika bile futbol oynamamıştı! El Pais’e göre Portekizli oyuncu Madrid’e hiç ayak basmamış; Atletico onu transfer ettiğini (ve 4 saat sonra da sattığını) duyurduğunda 20 yaşındaki esrarengiz adam zaten İstanbul’daydı! Hatta yine 2 Eylül’de Sabah’ta Bülent Timurlenk’in yaptığı habere göre Atletico sportif direktörü Caminero, Julio’nun kim olduğunu bile bilmiyordu!

Alves, vatandaşı Carvalhal’in yönetimindeki Beşiktaş’ta bir sezon forma giydi… Ya da daha doğru bir ifadeyle Beşiktaş’tan bir sezon maaş aldı ve toplam yalnızca 43 dakika forma giydi. Şu anda Bebe ve Sidnei’le birlikte kadro dışı ve Süper Final maçlarını muhtemelen genç arkadaşlarıyla birlikte televizyondan takip ediyorlar.


2012 yazıydı… Beşiktaş, o sezonu Avrupa Ligi’ne tekrar kalabilme mücadelesiyle bitirdi. Alves’i transfer eden Portekizli teknik adam Carvalhal, artık evinde çocuklarıyla vakit geçiriyordu. Alves’i transfer eden o günün Beşiktaş Başkanı Demirören, Türk futbolunun yeni patronuydu ve kulüpleri 5 yıl boyunca Avrupa kupalarına göndermeme seçeneği üstünde duruyordu.
25 Nisan 2012 tarihli gazetelerde yayınlanan haberlere göre de UEFA zaten, Beşiktaş’ın 31 Aralık’ta kendisine sunduğu lisanslama belgelerinin gerçekliğini soruşturuyor ve yeni başkan Orman, Avrupa kupalarına gitmeme riskiyle karşı karşıya olduklarını açıklıyordu.

2012 yazıydı… Ve görünen o ki uzun yıllar boyunca Türk futbolunda bir daha yaz yaşanmayacaktı…
**********************************************************
www.ugurmeleke.com
twitter.com/ugurmeleke
facebook.com/ugurmeleke
youtube.com/ugurmeleke

Related Items
Yorumları Görüntüle (11)

Yorum Sayısı : 11

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
26 Nisan 2012
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 14 Nisan 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı. SORU 1- Emre...

    Uğur Meleke 14 Nisan 2021
  • Devamı
    Fenerbahçe 2-8-0 oynadı

    Sarı lacivertliler en doğru dizilişle sahaya çıktı. Fenerbahçe’nin bu sezonki kadro mühendisliğinin biraz sıkıntılı olduğunu bu sütunda...

    Uğur Meleke 13 Nisan 2021
  • Devamı
    F.Bahçe ve G.Saray’dan bir farkı var

    Beşiktaşlı futbolcular işler kötü gittiğinde bile sakinliklerini korumayı başarıyor. Zaman zaman şöyle eleştiriler geliyordu okuyuculardan/izleyicilerden: Beşiktaş, Fenerbahçe’den...

    Uğur Meleke 12 Nisan 2021
  • Devamı
    180 dakikada akan oyun golü yok

    Emre Belözoğlu, teknik direktörlükte 180 dakikayı doldurdu. İki maçta kazandığı 4 puan, duran toptan atılan 2 gol...

    Uğur Meleke 9 Nisan 2021
  • Devamı
    Bir satranç müsabakası gibiydi

    Beşiktaş dün Alanyaspor’un taktiklerine karşı daha hazırlıklıydı. Alanyaspor, bir taktik kitapçığı gibi. Alanya’yla oynayacaksanız, daha önceki maçlarını...

    Uğur Meleke 8 Nisan 2021
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 7 Nisan 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke, futbol gündemindeki konuları masaya yatırdı. SORU 1-...

    Uğur Meleke 7 Nisan 2021
  • Devamı
    Artık 4-1-4-1 sözleşmesinden çıkmak gerek!

    Fenerbahçe bu sistemde neden ısrar ediyor, anlamak mümkün değil. Dün Fenerbahçe onlarca orta yaparak, nihayet birinde de...

    Uğur Meleke 6 Nisan 2021
  • Devamı
    Yüzme havuzu ustası Stephane Guivarch

    1998’de Dünya Kupası’nı kazanan Fransız Milli Takımı’nı çoğunuz ezberden sayarsınız öyle değil mi? Barthez, Thuram, Desailly, Deschamps...

    Uğur Meleke 5 Nisan 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Gurur duyduk
Ligin kalitesi bu