• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 20 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 19 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 18 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 14 Ocak 2021
    • beIN Manşet, 12 Ocak 2021
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Hürriyet

2010’lar demek Muslera demek

2010’lar demek Muslera demek
Uğur Meleke
Uğur Meleke
15 Haziran 2020

Hep söylerim: Süper Lig 90’larda Hagi’nin, 2000’lerde Alex’in, 2010’lardaysa Muslera’nın turnuvasıydı.

Galatasaray’ın 1996-2000 dönemindeki 4 lig-2 Avrupa kupasında Hagi’nin payı ne kadar büyükse, 2010’larda kazandığı 15 kupada da Muslera’nın payı o denli fazla. Hatta Muslera bir gün kulübe uğrayıp, “Şu 15 kupanın birkaçını verin de evdeki vitrine koyayım” dese, itiraz edemeyebilirsiniz(!) Böyle bir yıldızın sakatlığı sadece dünkü maçın değil, Galatasaray’ın bu sezonki öyküsünün üstünde de direkt etkili şüphesiz. Talihsiz bir maç oynandı gerçekten Rize’de. Gerek Skoda-Muslera, gerek Tarık-Andone pozisyonları son derece şanssız, faul düşüncesi dahi olmayan pozisyonlar. Her iki oyuncunun da sakatlıklarının görünenden hafif olması, bir an önce futbola dönebilmeleri tabii ki öncelikli dileğimiz.

50 DAKİKA ŞUT ATAMADI

Dünkü maçı o sakatlıklardan bağımsız değerlendirmeye çalışırsak, pandemi çıkışına çok hazır gelen bir Rizespor’la, bıraktığı noktanın gerisinde gözüken bir Galatasaray’ın mücadelesi vardı diyebiliriz özetle. Daha ilk saniyelerde Feghouli-Mariano anlaşmazlığıyla başladı Galatasaray maça. Saracchi’nin hataları eklendi ardında. Galatasaray resmi skorborda göre tam 50 dakika rakip kaleye şut gönderemedi. Ki o süreye Rize 6 şut sıkıştırmıştı. Tabii ki Muslera’nın sakatlığının bu performansta rolü var. Tabii ki as iki stoperinizden yoksun olmak da kolay değil. Ancak şunu da unutmamak gerek: Rizespor’un da as kalecisi sakat. Ve iki stoperinin yaş ortalaması 23. Ancak Galatasaray 2-0’a kadar bu üçlüyü zorlayacak net bir aksiyon yaratamadı dün.

GÜVEN EKSİKLİĞİ

Galatasaray’ın dünkü görüntüsünü sadece savunma göbeği üstünden okumak doğru değil. Ancak oradaki problemin kademeli olarak oyunun tümüne sirayet ettiğini düşünüyorum ben. Hafta boyunca Terim’in antrenmanlarda stoperde Lemina ve Ahmet’i dönüşümlü kullandığını okuduk gazetelerde. Bu zaten (orijinal stoper) Ahmet’e güvensizliğin bir göstergesi. Bir stoperi rotasyonda sırası geldiğinde kullanmayacaksanız (ya da kullanıp kullanmayacağınıza emin değilseniz), onun kadroda varlığı da anlamsızlaşır. Dün Ahmet’in dengesiz gözükmesi ve sonunda devre arasında çıkarılması, biraz da güven eksikliğindendi bence

BEŞ KİRALIK AYNI ANDA SAHADA

Dün maçın daha 6’ncı dakikasıydı, Saracchi bir pas hatasıyla Rize’ye pozisyon imkânı tanıdı. 40’ta Samudio’nun ne yapacağına emin olmadığı koşusuna kontrolsüz karıştı ve bir penaltı yaptırdı. Ama kafaca lige hazır olmadığını bence esas 45+10’da gösterdi: Sağ bek Morozyuk çaresizce korner bayrağına doğru giderken ona faul yaparak, rakibinin en çok istediği şeyi gerçekleştirmiş oldu aslında. Ben dün 46’da Terim’in yaptığı değişiklikleri görünce haklı bulmuştum ama Ömer’in değil Saracchi’nin çıkması gerektiğini (Ömer’in de sol beke geçeceğini) düşünüyordum. Devre arasında Andone’nin de oyuna girmesiyle sahadaki kiralık oyuncu sayısı 5’e çıktı Galatasaray’da. Seri, Lemina, Onyekuru ve Andone’nin sözleşmeleri 27 Temmuz’da bitiyor. İnsan ister istemez şunu düşünüyor: 4’ünün sözleşmesi 45 gün sonra bitecek 5 kiralıkla sahada olmak zorunda kalmak, kadro mühendisliği açısından bir sıkıntıyı işaret etmiyor mu? Tabii ki ülke futbolunun ekonomik koşulları sizi kiralamaya zorluyor. Ama ligin kader maçında sahada aynı anda 5 kiralık, sanki biraz fazla.

EMİN BAYRAM ÜZERİNE

Emin Bayram, 2003 doğumlu bir stoper. U19 takımıyla da maçlara çıkıyor, UEFA Gençlik Ligi’nde Real Madrid’i 4-2 yendikleri o meşhur maçta ilk 11 oynamıştı. Aslında pozisyonunda onun önünde daha önce A takım gören 2000’li Gökay Güney, 2001’li Işık Arslan ve 2002’de Metehan Baltacı da var. Işık, Madrid’de oynayanlardan. Metehan Baltacı’nın ligde 5 golü var. Ancak Fatih Terim, 16 yaşındaki Emin’i üç tane büyüğünün önünde tercih etti. Vedat İnceefe’leri, Fatih Akyel’leri, Ozan Kabak’ları yakalayan Terim, Emin’de de farklı bir ışık görmüş belli ki. Fatih Hoca futbolculuğunda ülkenin en iyi liberosuymuş. Kendi pozisyonundaki starları herkesten önce yakalaması doğal. Donk’un da cezalı duruma düşmesiyle ben Emin’i izleyeceğimizi sanıyorum Antep maçında.

GALATASARAY’IN FİKSTÜRÜ ZORLU

Lig bu yıl adeta üç devreye bölününce, son 8 hafta sanki mini bir turnuva hüviyetine büründü. Haliyle fikstür de önemli. “Top 5” takım içinde en zorlu fikstür Galatasaray’ın. Trabzon’un rakiplerinin sıralama ortalaması 10,88… Başakşehir’in 11,50… Galatasaray’ınsa 8,75… Böyle bir fikstüre as kaleci ve as iki stoperinden yoksun girmek talihsiz tabii.

DIOMANDE BÜYÜK PROFESYONEL

Rize’nin ön liberosu Diomande, Fransa Ligue 1’de 93 maça çıkmış, o dönemde Fildişi Sahili Milli Takımı’na da yükselmiş bir isim. Bir Dünya Kupası bir de Afrika Kupası oynadıktan sonra yaşadığı düşüş elbette onu sarstı ama henüz 27 yaşında. Rizespor’da saha içi lider gibi. Dün de kazandıkları penaltı öncesi 50 metrelik driplingi derslik.

Related ItemsFernando MusleraGalatasarayHürriyetmansetMüsabaka tenkitSüper Lig
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Hürriyet
15 Haziran 2020
Uğur Meleke
Uğur Meleke

Related ItemsFernando MusleraGalatasarayHürriyetmansetMüsabaka tenkitSüper Lig

Diğer Hürriyet İçerikleri

  • Devamı
    İki sanatçının ortak sergisi

    Dün ilk yarım saatte Trabzon’un kapalı savunmaları açma konusundaki sıkıntılarını hissettik ancak 35’te Ekuban’ın olağanüstü pasıyla kırdılar...

    Uğur Meleke 24 Ocak 2021
  • Devamı
    Hürriyet Futbol Konseyi, 23 Ocak 2021

    Hürriyet Futbol Konseyi’nde Mehmet Arslan, Güntekin Onay ve Uğur Meleke futbol gündemi değerlendirdi SORU 1- Beşiktaş, Galatasaray’ın...

    Uğur Meleke 23 Ocak 2021
  • Devamı
    “Futbol karın doyuruyor mu?” Hürriyet, 22 Ocak 2021

    Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, son günlerde Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın ardından ortaya...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    Acaba üçüncü golü kim atacak?

    Karagümrük bu sezon Galatasaray’ı 2-1, Başakşehir’i 2-0 mağlup etti. Fenerbahçe’ye kaybetti ama şutlarda 13-8 üstündü. Yense de...

    Uğur Meleke 22 Ocak 2021
  • Devamı
    İlk golü atınca ‘Harlem’e dönüşüyorlar

    Fatih Terim bu iki ekipten ilkini daha çok tutuyor, kritik maçlara genelde onlarla başlıyor. Dün de tercihi...

    Uğur Meleke 21 Ocak 2021
  • Devamı
    19 faul ve 16 şut

    Bir Erol Bulut takımı oyuncusuysanız savunma yapmak zorundasınız. Dün dakikalar 67’yi gösteriyordu. Valencia önde baskıyla kazandığı top...

    Uğur Meleke 19 Ocak 2021
  • Devamı
    Rıdvan ve Josef fark yarattılar

    Genç Rıdvan her ofansif aksiyonun içinde vardı, Souza da klasik bir büyük maç oyuncusu gibiydi. Bu müsabakayı...

    Uğur Meleke 18 Ocak 2021
  • Devamı
    Bir taç atışı bile derbinin sonucunu değiştirebilir

    Galatasaray açık oyunda ligin en az gol yiyen takımı, Beşiktaş ise ligin kader adamlarından Aboubakar sayesinde taç...

    Uğur Meleke 17 Ocak 2021

Copyright © 1999 Meleke.com

Beşiktaş’ın Gordon ruhuna ihtiyacı var
Hürriyet Futbol Konseyi, 16 Haziran 2020