Euro 2004’ü dikkatli izleyenler hatırlayacaklardır, Yunanlılar Portekiz’de mucizevi bir şampiyonluğa giderken zeki hocaları ve iyi defansları kadar şanslarından da yardım almışlardı. Belli ki 2012 onlar için bedel ödeme zamanı! Euro 2012’de Polonya’da öyle şanssızlar ki, sanki 2004’teki talihli zaferin faturasını ödüyor gibiler.
Şanssızlık daha turnuvanın 20’nci dakikasında başladı, takımın en iyi oyuncusu Avraam Papadopulos’u sakatlığa kurban verdiler. Onu (bence faul olduğu bile tartışılacak bir pozisyonda) çok ağır bir kırmızı kart gören Sokratis izledi. Fernando Santos o maçta başarılı olan Kyriakos Papadopulos-Katsouranis savunma ikilisini bozmadı; ama Papadopulos’un babası yaşındaki orta saha oyuncusu Katsouranis’le uyumsuzluğu Çekler’den 6 dakikada yenen iki gole mâl oldu! İki farklı geriye düşüşü tecrübeli eldiven Chalkias’ın sakatlığı izledi, savunması sıkıntılı takımın kalesine geçen sezon Aris’te sadece 4 maç oynamış Sifakis geçti. Zaten 2012 model Yunanistan’ın elinde 2004’teki müthiş savunma karesi Dellas-Kapsis ve Zagorakis-Basinas yoktu; üstüne bir de bunca şanssızlık eklenince herhangi bir maçı galip bitirmeleri imkansıza yaklaşmıştı.
Bitiremediler de… Avrupa Şampiyonaları tarihinin en erken iki farklı mağlup duruma düşen takımı oldular ve üç ofansif değişikliğe rağmen geri dönemediler. Zaten Çekler ilk maçtaki savunma krizini Kadlec’i stopere, Hübschman’ı göbeğe koyarak kısmen çözmüşlerdi. Petr Cech’in bir ikramı Yunanlılar’ın puan kazanmasına da yetmedi.
Gece maçındaysa gerek Malafeev gerekse Tyton çizgilerinde çok başarılı oynayınca sayısız pozisyon yaşanan maç yalnızca iki gole sahne oldu. Polonya ilk maçta olduğu gibi yine sağını iyi kullandı, yine lider Kuba’ydı, bu kez skoru da yapan oydu. Rusya’ysa turnuvada 180 dakikanın tamamında tempolu oynayan belki tek ekip. Eğer bu tempoları devam ederse ölüm grubundan ikinci çıkacak ekibin (muhtemelen Hollanda’nın veya Portekiz’in) çeyrek finalde işi hiç kolay olmayacak gibi.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS