Gyan, Fransa Ligi’nin ikinci yarısında sadece 1 maçta 90 dakikayı tamamlayabilmiş. Prince Tagoe Hoffenheim’da bu yıl hiç ilk 11’de oynamamış. Andre Ayew’se sezonu ikinci ligde geçirmiş. Hemen hemen bütün Ganalı oyuncular, uluslararası düzeyde kendilerini göstermek için bu turnuvaya gelmişler. Essien yok, Appiah’la Muntari var ama yok. Kaptanların ve dünya starlarının yokluğunda Gana takımının yeni lideri olmak için de bulunmaz bir fırsat bu… Hepsi koşuyorlar, çalışıyorlar, tekmeye kafa sokuyorlar. Sırplarda olmayan bir şey var onlarda: Arzu…
Sırbistan takımı yıldızlar karması; ama aynı genç ülkeleri gibi daha fazla birlik olmaya ihtiyaçları var. Çoğunlukla bireysel kariyerlerinin zirvesindeler; Vidic, Ivanovic, Subotic, Kolarov, Stankovic, Jovanovic, Krasic gibi oyuncuların hepsi kulüp düzeyinde istedikleri yerdeler. Yoğun sezonlar geçirmişler, yorgunlar ve en iyi dönemlerinde saçma bir sakatlık da yaşamak istemiyorlar. Gana’da iki Prince vardı, ama Sırplar’ın 11’i birden prens gibi oynadılar. Hiçbiri formasını kirletmek istemiyor adeta…
Sırpların isteksizliği kadar büyük bir derdinin de santrforsuzluk olduğunu not etmek lazım. İngiltere şampiyonu topu İtalya şampiyonuna veriyor, Şampiyonlar Ligi şampiyonu İngiltere ikincisiyle paslaşıyor. Ve bu kadar yetenekli adamın paslaşmasının sonunda top Zigiç ve Panteliç gibi iki vasat santrforla buluşuyor! Tamam, Panteliç kenardan iyi toplar taşıdı, Zigiç savunmada birkaç önemli atak karşıladı. Ama esas yapmaları gerekeni yapamıyorlar: Topu çerçevenin içine atamıyorlar.
Ve ne yazık ki futbolda da skoru çerçeveyi geçen top sayısı belirliyor…
11 prens
Bir Cevap Yazın

Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS