Linnes sol beke aday

Almanya neden liginin yanında bir de kupa oynatır? Ya da Fransa? Veya Japonya? Birkaç temel amacı vardır bunun: Birincisi, futbolu ülkenin dört bir köşesine götürmek… İkincisi, amatör kümede, ya da sekizinci ligde top oynayan her bir ülke gencine bir gün en iyilerle karşılaşma şansı vermek. Muşlu Mehmet’e Galatasaraylı Sneijder’la, Tekirdağlı Metin’e Fenerbahçeli Lens’le kapışma hayali kurdurabilmek. O yüzden de birçok ülkede amatör küme takımlarıyla birinci lig ekipleri aynı seviyeden başlarlar kupaya. Bizde maalesef Süper Lig’de ilk dörde girmeyenler üçüncü turda kupaya teşrif ettiler. Girenleri de ancak dördüncü turda görebileceğiz.

Dersim’i görmek güzel

Yerel kupa oynatmanın bir başka amacı da iyi bir gün geçiren en alttakine en üsttekini yenme şansı verebilmek. Oldham Athletic iyi bir 90 dakika oynarsa Chelsea’yi saf dışı edebilsin diye yapılır bu kupa. Bizdeki grup sistemi nedeniyle bu da imkânsız gibi, çünkü bir alt lig takımının gruptan çıkması için bir değil, iki değil, üç mucizevi gün filan geçirmesi gerek!

Dün akşam TT Arena’da oynanan maç, hiç olmazsa seri başı olmayan Dersim’in evinde oynansa, futbolu ülkenin dört bir köşesine götürme ülküsü gerçekleşirdi… Yine de bir dördüncü kademe ekibini Galatasaray’a karşı izleyebilmek, Koray Kurt’u alkışlamak güzel. Bununla teselli bulduk hiç olmazsa.

Galatasaray ne kazandı?

Galatasaray içinse dün gecenin kazanımı az forma şansı bulan oyuncularının isteğiydi. Podolski, Yasin, Josue çok arzulular. Serdar Aziz biraz toparlanmış. Linnes, Carole’ün pozisyonuna adayım dedi kesinlikle. De Jong çok hazır gözükmüyor, formsuz Selçuk’un yerine henüz aday değil. Sinan’ın bencil davranışları rahatsız edici. “Olmadan oldum hissi”ne kapılmış gibi. Kupanın Riekerink’in elini genişletme adına faydalı olacağı kesin Galatasaray’a.