1
Almanya Futbol Federasyonu’nun son 10 yılda alt yapıya ne kadar önem verdiğini görüyoruz. Bizde ise 20 sene önce Beşiktaş’ın alt yapı konusundaki başarısını bugün Beşiktaş da dahil hiç bir kulüp yakalayamıyor. Bunun nedeni nedir, neden alt yapıya gereken önem verilmiyor?
Yared Özden – İstanbul
Birkaç cümleyle cevaplanması zor bir soru ama özetlemeye çalışayım:
Birincisi, altyapı çalışması, meyveleri uzun vadede alınacak bir yatırımdır. Türkiye’de başkanlık seçimleri 2-3 yılda bir yapıldığı için hiçbir yönetim, ürünleri 8-10 yılda alınacak bir yatırıma girişmek istemiyorlar.
İkincisi, altyapı göründüğünden daha masraflı bir yatırımdır. Mesela Arsenal, akademiye her yıl 4-5 milyon euro gömüyor. Bizdeyse altyapı hocalarının maaşları 2-3 bin lira düzeyindedir. Dolayısıyla bütün altyapı hocaları üstyapıya geçiş yolları arar, hoca istikrarı sağlanamaz. Hoca istikrarı olmazsa, oyuncu üretimi de zorlaşır.
2
Sözgelimi Beşiktaş Avrupa’da oynadığı maçı kazandı ve aynı hafta Bursa Şampiyonlar Ligi’nde berabere kaldı ve toplam 4 puan aldık. Bu aynen ülke puanına ekleniyor mu? Yoksa iki takımla mücadele ettiğimiz için 4, 2’ye bölünüyor
ve ülke puanına 2 puan mı ekleniyor? Bu puan sistemini anlatabilir misiniz?
Arda Umut Saygın
Avrupa kupalarında normal turlarda galibiyet 2, beraberlik 1 puan olarak (ön elemelerde galibiyet 1, beraberlik yarım puan olarak) kaydedilir. Bahsettiğiniz örnekte kazanılan 3 puan (gruplarda elde edildiği için) 3 puan olarak aynen haneye yazılır.
Bu sene Avrupa kupalarına 5 takımla katıldığımız için o 3 puan beşe bölünür, elimizde 0,6 puan kalır.
3
Almanya’da yaşıyorum ve Almanya Bundesliga’ya bayılıyorum. Çünkü tüm zeminler süper, çok güzel statları var ve her stat her zaman dolu. Süper Lig’e bakınca birçok stadın zemininin kötü olduğunu görüyorum. Sizce takımlar neden bu problemi çözmüyorlar? Masraflı ve zorsa, suni çim bu yönde bir alternatif olabilir mi?
Fatih İnce – Dortmund
Tabii büyük plana konsantre olursak, Almanlar futbolun mucitlerinden biri. 5 büyük futbol ülkesinin 100 yıllık kültürleriyle, bizim gibi son 15 senede dünya futbol haritasına katılmış bir ülkenin kültürünü kıyaslamak, elmayla armudu tartmak gibi olur.
Küçük plana bakarsak, zemin meselesini çözmek bir kültür meselesi olduğu gibi aynı zamanda bir mühendislik işi. Bu mühendislik meselesini çözmek de ileri görüşlü kulüp yöneticilerinin işidir. Ama siz kulüp yönetiminizi eğitimi kısıtlı, futbol bilgisi holiganlık düzeyinde olan zengin fanatiklerden kurarsanız, saha zemininin önemini kavramaları da yıllar alır.
Bu sene Antalyaspor (Ahmet Ağaoğlu’ndan yardım isteyip) bu meseleyi çözdü. Kasımpaşa çözme arifesinde. Real Madrid zemin işini Blackpool ve Chelsea’de çalışmış bir uzmana teslim etti. Bizim büyük takımlar da umarım bir-iki sene içinde bu işi profesyonellere bırakmaları gerektiğinin farkına varırlar.
4
Takımlarımız basketbol maçlarındaki oyuncu değişikliği gibi teknik direktör değiştirip duruyor! Teknik direktörler sadece transfer dönemlerinde takımların başlarına geçmesine olanak veren bir madde konulamaz mı? Bu konuya nasıl çözüm bulunabilir?
Kaan Kıran
Yüzde yüz haklısınız. Türkiye’de bir teknik adam yılda maksimum iki kontratla sınırlanmış, ama kulüplere herhangi bir limit getirilmemiş. Kesinlikle bir limit getirilmeli. Sizin öneriniz olabilir, kulüplere yılda maksimum 2 hocayla çalışma limiti getirilebilir. Yöntem ne olursa olsun, bir limit getirilmeli.
5
Beşiktaş’ın hızlı stoper sorunu malum! Elinizde para iki hızlı stoper almanız istense, ayağına hakim, geriden topla çıkabilecek, kontra atak kesebilecek, pozisyon bilgisiyle duran toplara hakim yerli yabancı kimleri alırdınız? Beş alternatif vermeniz mümkün mü?
Ünal Kaygusuz
Bütün bu özelliklere haiz adam henüz üretilmedi! Ama bu özellikleri yüzde 70-80 sağlayan çok sayıda yabancı alternatif var tabii ki. Ben size bu sene beğendiğim yerli stoperleri söyleyeyim: Bursasporlu İbrahim Öztürk, Kayserili (stoper-sağ bek) Serdar Kesimal, Karabüklü Muhammet Özdin, Trabzonlu (stoper-orta saha) Ceyhun Gülselam… Gençlerbirlikli Mahmut Boz’un da gelişebileceğini düşünüyorum…
6
Mehmet Topal’ın “Türkiye’de Elano’dan çok var” açıklamasını ne kadar doğru buluyorsunuz?
Erdem Kale (Meleke.com)
Elano, “Brezilya’da Mehmet Topal’dan çok var” dese (büyük ihtimalle de böyle bir önerme, en az Mehmet’in önermesi kadar taraftar bulacaktır), Mehmet ne hissederdi diye düşünmek lazım.
Benim görüşümü sorarsanız, Elano Dünyada bir tane var. Aynen Mehmet Topal’ın bir tane olduğu gibi…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS