GOAL / GÜZEL OYUN / HAZİRAN 2009
Son UEFA Kupası özel
Mayıs’ın başlarında 3 büyük ligin (İngiltere, İspanya ve İtalya’nın) şampiyonlarının aynı günde belli olması ayın en önemli olayıydı. Temmuz’da “yılın en güzelleri”nde bu liglere bolca yer ayıracağız zaten… Dolayısıyla bu ay göndereceğiniz maillerde bütün bir yılın en güzellerine yer vermeyi unutmayın.
Bu aysa finali İstanbul’da oynanan son UEFA Kupası’na özel bir yer ayırmak istedik… Roma’daki Şampiyonlar Ligi finaliyle ilgili özel bir değerlendirme de Temmuz sayısında bu sayfada olacak.
En güzel takım
Dinamo Kiev
Evet, kupanın şampiyonu Shakhtar Donetsk oldu ama yarı finalde elenen bir başka Ukrayna takımı sezonun genelinde gösterdiği performansla bizim “en güzel takım”ımız olmaya hak kazandı. Kiev ekibi, yarı final dörtlüsü içinde ligini de şampiyon tamamlamayı başaran tek takım… Ukrayna Kupası’ndan da kopmadılar, zafere 2 maç mesafedeler. UEFA’da Valencia, Metalist ve PSG’yi geçtiler, Shakhtar’a bir 90’ıncı dakika Ilsinho golüyle boyun eğdiler.
Bir de Dinamo’nun 2009 sezonunu Shakhtar’dan ayıran şey, Kiev ekibinin büyük bir 2008 travmasından çıkmış olmasıydı. Geçtiğimiz sezon 3 hoca değiştirmek zorunda kalmış bir takım için bu yıl 3 kupanın birden kulpundan tutmuş olmak, herhalde rüya gibi birşey…
En güzel oyuncular
1) Diego (Bremen)
Juventus’un yeni Brezilyalısı Diego, Porto’dan sonra Werder Bremen’e de çok klas bir veda yaptı. Son 32’de iş Bremen’de bitmek üzereyken Milan’a attığı golle heyecanı ikinci maça taşıdı… Çeyrek finalde Udinese’ye karşı her iki maçta birer duble yaparak kupayı çok istediğini gösterdi. Yarı finalde AOL Arena’da mucizenin kıvılcımını çaktı, Bremen’deki mağlubiyete rağmen takımını finale taşıdı…
Finalde oynayamadığı için ödülü bir şampiyonla, Fernandinho ile paylaşıyor…
2) Fernandinho (Shakhtar Donetsk)
Orta sahada yarı-defansif bir vazife üstlenmesine rağmen diğer 4 vatandaşından hiç aşağı kalmadı. Tamam Jadson ve Adriano finalde de attılar, Ilsinho Kiev maçının kahramanıydı ama Fernandinho kendisine her ihtiyaç olduğunda sahneye çıkan bir “Avrupalı Brezilyalı” performansı ortaya koydu.
White Hart Lane’de son 5 dakikada Tottenham, Lucescu’nun üstüne kâbus gibi çökmeye başladığında attığı golle ateşi yaktı. CSKA’ya karşı soğukkanlı penaltısıyla durumu eşitledi. Velodrome’da Marsilya’yı bitirdi, Dinamo Kiev’e karşı kaybedilen turu geri getirdi… Ve bunların hepsini bir forvet olarak değil, bir orta saha oyuncusu olarak gerçekleştirdi. Kupanın en güzeli olmayı Diego ile birlikte hak etti…
3) Final özel: Chigrinskiy (Shakhtar Donetsk)
Herkes Shakhtar’ın Kadıköy’de ne kadar iyi hücum ettiğini konuşuyor, aslında haksız da değiller. Topla açık ara daha fazla oynadılar, daha fazla korner attılar, daha çok isabetli şut çektiler. En öndeki 5 Brezilyalı ile göze çok hoş gelen üçgenler/dörtgenler kurdular, kupayı gerçekten hak ettiler.
Ama topun öndeki beşliye geçmesini sağlayan adamı da unutmamak lazım… Chigrinskiy, savunmadan inanılmaz soğukkanlı oyun kurdu, ters tarafa attığı paslarla gerektiğinde oyunun yönünü harika çevirdi. Bu arada Bremen’in her şeyi Pizarro’yla da baş etmeyi unutmadı. Bu kadar hücumcu bir takımın en güzel oyuncusunun bir stoper olması da herhalde Lucescu’nun dehası olsa gerek…
En güzel teknik adam
Mircea Lucescu
Maç sonrası konuşmalarında dünya tarihini değiştiren filozoflardan, edebiyatçılardan alıntı yapan bir adamın Türkiye’ye çok fazla olduğu baştan belliydi zaten… Şu anda G.Saray’da 9’uncu veya Beşiktaş’ta 7’nci sezonun yaşıyor olabilecekken Türkiye’den iki kez kovuldu, Shakhtar’da 5’inci sezonunu iki kupayla doldurmayla hazırlanıyor…
Bizim sandığımızın aksine Ukrayna’da ithalatçı değil ihracatçı bir anlayış benimsedi. Patronunun milyonlarını harcamadı, kendi ürettiği Marica, Matuzalem, Brandao, Aghahowa gibi oyuncuları batıya satarak doğudan yenilerini aldı.
Ukrayna Ligi’nde 5 yılda 3 şampiyonluk kazandı ve bu sürenin sonunu bir UEFA Kupası ile taçlandırdı. Kadıköy’de kupayı kaldıracak ondan güzeli olamazdı zaten…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS