• ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
  • RADYO
  • VİDEO
Uğur Meleke resmi sayfası
  • ANA SAYFA
  • HÜRRİYET
  • PROGRAM
    • beIN Manşet, 23 Mart 2023
    • beIN Manşet, 15 Mart 2023
    • beIN Manşet, 13 Mart 2023
    • beIN Manşet, 8 Mart 2023
    • beIN Manşet, 27 Şubat 2023
  • RADYO
    • Radyospor, 22 Mayıs 2018
    • Radyospor, 16 Mayıs 2018
    • Radyospor, 15 Mayıs 2018
    • Radyospor, 14 Mayıs 2018
    • Radyospor, 9 Mayıs 2018
  • VİDEO
    • beIN Sports, 22 Ocak 2021
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 23 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 19 Ağustos 2020
    • Şampiyonlar Ligi Özel, Nesine, 12 Ağustos 2020
    • Avrupa Ligi Özel, Nesine, 10 Ağustos 2020
  • Facebook

  • Twitter

  • Pinterest

  • Instagram

  • YouTube

  • RSS

Goal Dergisi

Kadro mühendisliği

Kadro mühendisliği
Uğur Meleke
1 Ağustos 2008

GOAL / GÜZEL OYUN / AĞUSTOS 2008

Geçtiğimiz sezon 38 Premier Lig, 19 da kupa maçı oynayan Manchester United’ın kadrosunda sadece 3 santrfor olmasını nasıl açıklayabiliriz? Yıllık birkaç yüz milyon euro geliri olan bir kulüp, pekâlâ Rooney, Tevez ve Saha’nın yanına dördüncü bir santrfor ekleyebilirdi değil mi?
Solskjaer futbolu bırakmıştı, Dong sadece Çin futboluna teşvik amacıyla listede bulunuyordu… Ferguson hiç olmazsa, Antwerp’deki kiralık sezonunu 21 golle geçirmiş “Süper Campbell”ı dördüncü santrfor olarak kadroda tutabilirdi.
Ama tutmadı. Zira Sir Alex, bütün maçlarda iki santrforla oynamayı düşünmüyordu, müsabakaların önemli bir bölümünü ileride sadece Rooney’yi (hatta bazen sadece Tevez’i) kullanarak geçirecekti. Bütün bir sezon boyunca hiç şans bulamayacak bir oyuncuyu kulübede (hatta çoğunlukla tribünde) oturtmanın kimseye bir faydası olmayacağının farkındaydı.
Frazier Campbell’ı Championship takımı Hull’a kiraladı, 21 yaşındaki genç oyuncu orada da harika bir sezon geçirdi ve kendini bir kademe daha geliştirdi. M.United sadece 3 santrforla sezonu hem Premier Lig şampiyonu, hem de Şampiyonlar Ligi şampiyonu olarak tamamladı. Rooney’nin sakat olduğu dönemde onun yerini Saha’yla doldurarak, üç santrforunun da sezon boyunca en az 20’şer maç oynamasını sağladı.
Herhalde bunun adı, “kadro mühendisliği” olsa gerek…

Aragones-Güiza
Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü Aragones’in de, Avusturya/İsviçre’ye giderken yalnızca 3 santrforu vardı elinde: Villa, Torres ve Güiza… O da hazırlık maçlarında İspanya’yı tek santrfor oynatıyordu ve turnuvada da İspanya milli takımının sahada kaldığı 570 dakikanın 281’ini (yani yaklaşık yarısını) tek santrforla geçirdi. Bu anlayışla oynaması neredeyse imkânsız olan 4’üncü bir santrforu kadroda bulundurmanın bir anlamı yoktu, o da Raul’u veya Krkic’i İsviçre’ye götürmedi zaten…
Aragones de, bu yazı kaleme alındığı sırada, Fenerbahçe’de benzer bir problemle karşı karşıya… Kadrosunda sadece santrfor pozisyonunda oynayabilecek 4 oyuncusu (hatta 4 gol kralı) var: Kezman, Semih, Güiza ve İlhan Parlak… Eğer Aragones, hazırlık maçlarının önemli bir bölümünde olduğu gibi Fenerbahçe’yi ligde de tek hedef santrforla oynatmayı düşünüyorsa (veya yalnızca kısıtlı sayıda maçta/belli bölümlerde 2 hedef santrfor kullanacaksa) kadrodaki santrfor sayısı fazla gözüküyor ve kulübelerde uzun süreler geçirecek olanın sıkıntı yaşayacağı/geriye gideceği kesin…

Zapotocny-Sivok-Seric
Beşiktaş’ın da yeni sezon öncesi Toraman-Üzülmez kavgası ve Gökhan Zan kontratı sıkıntılarıyla sarsılması ve defansa yaptığı Zapotocny-Sivok-Seric takviyesinin sonuçları merak konusu…
Beşiktaş’ın hazırlık maçlarında gözüken, Ertuğrul Sağlam, savunma dörtlüsünü Serdar Kurtuluş-Sivok-Zapotocny-Seric olarak kurmayı düşünüyor. Sivok, geçtiğimiz sezonun neredeyse tamamını orta sahada oynayarak geçirmiş bir oyuncu. Zapotocny de Udinese’de üçlü savunmanın sağ tarafını savunmuş. Dolayısıyla bu ikilinin savunma göbeğinde ciddi bir alışma süresi geçirecekleri âşikar…
Tabii bir de Türkiye’deki 6+2 yabancı sınırlaması gerçeği var. Sağlam, 6 yabancı biletinin üçünü savunmada kullanırsa, geriye ilk on bir için sadece 3 yabancı kontenjanı kalıyor. Delgado’ya kaptanlık pazubantı verildiğine göre, Arjantinli’nin yeri garanti.. Beşiktaş, bu durumda Tello-Cisse-Holosko ve Bobo’dan sadece ikisini oynatabilecek…
Sanırım, Sağlam’ın ilk on birde düşünmediği isimler, Uğur İnceman ve Nobre’den alacağı verime göre Bobo ve Cisse olacak… Üçüncü adaysa, arzusu eksilip kilosu artmış gözüken Tello…

Skibbe ve Kewell
Galatasaray’ın yeni Alman hocası Skibbe ise, muhtemelen ilk iki hazırlık maçında savunmanın göbeğinde Mehmet Güven, Barış, Murat ve Sinan’ın oynayacağı beklentisiyle İstanbul’a gelmemişti! Bu yazı kaleme alındığı sırada, sarı-kırmızılıların yalnızca üç stoperi var (Servet, Emre Güngör ve Emre Aşık) ve üç milli oyuncu da Avrupa Şampiyonası’ndan hasarlı döndükleri için tedavi süreci yaşadılar/yaşıyorlar… Galatasaray’ın böyle problemli bir bölgede Song’dan faydalanmayı düşünmemesi ve (kadroya hemen uyum sağlayabilecek yeni bir yabancı stoper, mesela Meira katılmazsa) muhtemel bir-iki sakatlıkta Emre Aşık’ı oynatmak zorunda kalacak olması düşündürücü…

Şampiyon Galatasaray’ın rakiplerine göre en önemli avantajı ise, kusursuz altyapı düzeni… Skibbe hangi mevkide eksik yaşarsa, PAF takımı hocasına bir telefon açması yetecek, çünkü A takımdaki harika 87-88 jenerasyonuna, gayet iyi 89’lular ve 90’lılar eklenmek için sıra bekliyorlar…

A takımdaki 23 yaş altı harika oyuncular arasında Arda, Aydın ve yeni transfer Ferdi gibilerinin olması, son iki sezonu sakatlıklarla boğuşarak geçiren Kewell’ı forma yarışında zorlayabilir. Fakat Lincoln’ün isteksizliğinin sürmesi, Türkiye’de bir yılı tamamlamasına rağmen hâlâ sertlik mazeretlerine başvurması Kewell’a o mevkide de şans doğurabilir. Lokomotiv karşısında oynadığı ilk 45 dakikada daha istekli gözüken Kewell’ın sağlıklı olması halinde forma şansı Lincoln’den fazla gibi gözüküyor…

Related Items
Yorum Yaz

Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et

Goal Dergisi
1 Ağustos 2008
Uğur Meleke

Related Items

Diğer Goal Dergisi İçerikleri

  • Cahill farklı baktı

    GOAL / GÜZEL OYUN / MART 2010 Futbol açısından çok güzel bir ay geçirdik. Evertonlu Cahill’in topuk pası, Seedorf’un son vuruşu, Raul Meireles-Falcao işbirliğiyle atılan akıl dolu frikik golü herhalde uzun süre unutamayacağımız karelerdi. Siz de sahada/saha dışında gördüğünüz ve güzel bulduğunuz her şeyi guzeloyun@meleke.com ya da www.meleke.com yoluyla bize ulaştırabilirsiniz. En...

    Uğur Meleke 1 Mart 2010
  • Tevez'in intikamı

    GOAL / GÜZEL OYUN / ŞUBAT 2010 İLK YARININ EN GÜZELLERİ Ferguson’un Tevez’e vermediği 25 milyon, herhalde 25 yıllık antrenörlük hayatında başını en çok ağrıtacak konu olacak. United’ı bırakıp “Citizen” olmayı seçen Tevez’in kırmızılardan intikamı Ocak’ta da devam etti. En güzel intikamcı Carlos Tevez (M.City) Hughes’un sezon başı tercihleri içinde yoktu Tevez…...

    Uğur Meleke 1 Şubat 2010
  • Fuchs’tan üçüncü füze

    GOAL / GÜZEL OYUN / OCAK 2010 Sadece 23 yaşında, Bundesliga’daki yalnızca ikinci sezonunda boyundan büyük işler yapıyor Fuchs… Bu sezonki üçüncü frikik golüyle bu işleri yapmaya devam edeceğinin de sinyallerini verdi   En güzel gol Christian Fuchs (Hannover-Bochum) Euro 2008’de kendini çok fazla gösterme şansı bulamayan Fuchs, bu yıl Bochum’da sorumluluk...

    Uğur Meleke 1 Ocak 2010
  • Kehanet değil matematik

    MİNİ GÖRÜŞ / AKŞAM GAZETESİ 1) Denizli’nin sırrı nedir? Hatalarından ders çıkarabilmesidir. Beşiktaş’ta değişen tek şey kimsenin olmadığı birşey olmaya zorlanmaması, herkesin kendi pozisyonunda oynamaya başlamasıdır. 17 Ekim’deki Kasımpaşa maçına kadar Nihat’ı tek santrfor, Bobo’yu veya Yusuf’u sol açıkta kullanmakta ısrar etmişti. O günden sonraki 9 maçın 7’sinde Bobo’yu santrfor kullandı, Yusuf’u...

    Uğur Meleke 1 Aralık 2009
  • Futbola "wild card"

    GOAL / GÜZEL OYUN / ARALIK 2009 İlk kez Almanya’daki Dünya Kupası’na gidemediğimizde düşünmüştüm bu konuyu… Sizce 2006 Dünya Kupası öncesi turnuvaya olan ilginin artması için Türkiye’ye bir ‘wild card’ verilse iyi olmaz mıydı? O turnuvada 20 Haziran 2006’da oynanan Trinidad Tobago-Paraguay maçı çok kritik bir değer taşısa ve Almanya’da yaşayan bütün...

    Uğur Meleke 1 Aralık 2009
  • Benitez ders verdi

    GOAL / GÜZEL OYUN / KASIM 2009 Herkes Sunderland’in balon katkılı golündeki kural hatasına odaklanmışken, Rafael Benitez’in takımının iyi oynamadığını ve bu yüzden kaybettiklerini itiraf etmesi derslikti. Kasım ayı içinde Benitez gibi gözünüze çarpan güzelleri, aşağıdaki yorum aparatını kullanarak bana iletebilirsiniz… En güzel laf Rafael Benitez 17 Ekim’de “Stadium of Light”ta oynanan...

    Uğur Meleke 1 Kasım 2009
  • Güzeller güzeli Giggs

    GOAL / GÜZEL OYUN / EKİM 2009 Luis Suarez sezonu çok güzel açtı, Azaouagh’ın golleri şahaneydi. Ama ayın en güzeli United’ın yıllanmış şarabı Ryan Giggs’ti… Galli yaşayan efsane, City önünde bir Premier Lig klasiğine imza attı, izleyenlere “keşke 5 yıl daha oynasa” dedirtti… Siz de her ne olursa olsun, gol-pas-laf ya da...

    Uğur Meleke 1 Ekim 2009
  • Bir kez daha Andre Santos!

    GOAL / GÜZEL OYUN / EYLÜL 2009 TRANSFER DÖNEMİ ÖZEL Bu köşenin düzenli okuyucuları hatırlarlar, Temmuz sayısındaki “Konfederasyonlar Kupası özel” yazısında özel bir yeri vardı Andre Santos’un. İki ay sonra aynı adamın hem de Türkiye Ligi konulu bir yazıya tekrar mevzu olması, transferlerin en güzeli oldu bu köşe için… En güzel transfer...

    Uğur Meleke 1 Eylül 2009

Copyright © 1999 Meleke.com

Hiddink’in Rusyası, Terim’in Türkiyesi
Kral öldü, yaşasın yeni kral!