Güzeller güzeli Giggs

GOAL / GÜZEL OYUN / EKİM 2009

Luis Suarez sezonu çok güzel açtı, Azaouagh’ın golleri şahaneydi. Ama ayın en güzeli United’ın yıllanmış şarabı Ryan Giggs’ti… Galli yaşayan efsane, City önünde bir Premier Lig klasiğine imza attı, izleyenlere “keşke 5 yıl daha oynasa” dedirtti…
Siz de her ne olursa olsun, gol-pas-laf ya da şut, güzel olduğunu düşünüyorsanız bize gönderin… Güzel Oyun’un e-posta adresi yukarıda…

En güzel bireysel performans
Ryan Giggs (Manchester United vs. M.City)
Aslında Giggs, aynı hem en güzel çalımını attı, hem de en güzel asistini yaptı. Biz de Giggs’in iki klasiğini tek bir başlıkta topladık.
20 Eylül’deki United-City derbisinin özellikle son 15 dakikasında Galli efsane Ryan Giggs, herkese tecrübenin tanımını yaptı. Sıkışan maça son bölümdeki akıl almaz enerjisiyle ağırlık koydu. Fletcher’in iki kafa golüne de asistleri o yaptı.
72’de Toure ve Richards’ı pazara gönderen iki çalımı olağanüstüydü. Birine bacak arası yapıp geçti, diğerini bir vücut çalımıyla terse yatırdı ve topu Berbatov’un kafasıyla buluşturdu. Ama bu inanılmaz pas ağlarla buluşmadı. Ayın çalımı oldu sadece…
Giggs bunlarla da yetinmedi. 90+5’te uzatmanın son saniyelerinde Owen’a soğukkanlılıkla verdiği pas inanılmazdı. Ceza alanı içinde bomboş kalan Owen bu ikramı geri çevirmedi. Bu da ayın asistiydi bize göre…

En güzel lig
Bundesliga
İspanya’da Messi-Ibra’lı Barça ve Kaka-Ronaldo’lu Real Madrid’in diğerlerinden kopması tabii sürpriz olmayacak. İngiltere’de zirve dörtlüsü belki Manchester City’nin katılımıyla beşli olacak ama kalan 15’li ile bir mesafe yaşanması orada da bekleniyor…
İtalya’da henüz zirve kesin hatlarıyla şekillenmese de şampiyonluğun Inter-Juventus ikilisinin dışına çıkması çok büyük bir sürpriz olur. Bu görüntü içinde bu yıl da en büyük çekişmenin Almanya Ligi’nde yaşanacağını, rekabet açısından en güzel ligin Bundesliga olacağını söylemek herhalde kehanet olmaz.
Ribery-Gomez-Robben gibi rüya bir üçlüye sahip Van Gaal’in Bayern’i sıkıntılı starta rağmen yine şampiyonluğun güçlü adayı… Ama bu kez de önünde Hamburg, Leverkusen, hatta Bremen, Hoffenheim ve Wolfsburg gibi rakipleri olabilir. İlk 6 hafta sonunda 4 puanlık marjda 7 takımın yarıştığı Bundesliga, yine rekabetiyle keyif verecek.

En güzel pas
Luka Modric-Robbie Keane (Tottenham)
Sezon başının en güzel asisti bu değil, çünkü Modric’in Keane’e attığı o olağanüstü pas filelerle buluşup asist kayıtlarına geçemedi.
16 Ağustos’ta White Hart Lane’de sezon açısından son derece belirleyici bir maça çıkan Tottenham, Liverpool’u savunma oyuncuları Assou-Ekotto ve Bassong’un golleriyle 2-1 yenerek bu yıl Avrupa kupaları potasında bir yerlerde olacağını ispat etti.
Maç harika gollere sahne oldu, ama gollerden daha güzeli müsabakanın ilk yarısında Hırvat Luka Modric’in Robbie Keane’e attığı akıl dolu pastı. Ceza alanı yan çizgisi ile aut çizgisinin buluştuğu noktaya düşen serseri bir topu; Modric, sağ ayağının dışıyla içeriye öyle bir çevirdi ki, ceza alanında Keane ile Reina’nın baş başa kaldığını bu üçlüden başka kimse fark edemedi.
Keane 7 metre 32 santimlik kalede topu kafayla Reina’ya nişanladı ama Modric’in pası belki de spor programlarının jeneriklerindeki yerini aldı.

En güzel laf
Angel Mur (Barcelona)
Son 35 yılda Barcelona’da 4 başkan-14 teknik direktör değişirken, takımın fizyoterapisti hiç değişmemiş… Barça TV’de izlemiş Attila ağabey (Gökçe) onu… Ben de kasedini edindim programın ve hayran kaldım 35 yıldır dünya devi bu kulübün fizyoterapistliğini yapan Angel Mur’a… Çalıştığı dönemde Barcelona’da görev yapmış oyuncuları sadece bacaklarını görerek tanıyabiliyor 60 yaşındaki Mur…
Eylül ayı içinde de takımın yeni oyuncusu Ibrahimovic’e yapılan eleştirileri cevaplamış Mur… Zlatan’ın fiziksel olarak yetersiz olduğu iddialarına, o, “Ibra, bir sezonda 70 maç oynayabilecek durumda” diyerek mukabele etmiş.
Zlatan’ın yavaş yavaş açıldığını görünce, Mur’un haklı olduğunu anlıyor insan…

En güzel maç
M.United-M.City
Sezonun ilk bölümünde Premier Lig iki harika maça ev sahipliği yaptı. Birisi 12 Eylül’de City of Manchester Stadı’nda M.City’nin Arsenal’i 4-2 yendiği müsabaka idi. Mark Hughes yönetimindeki Adebayor ve arkadaşları, Şampiyonlar Ligi bileti için en ciddi rakipleri Arsenal’i farklı yenerek bu yıl yarışın içinde olacaklarını gösterdiler. Maça Van Persie’nin beynini dağıtmaya, Arsenal’li taraftarları da çıldırtmaya niyetli Adebayor damgasını vurdu ve Togolu oyuncu United karşısına da çıkamayarak önemli bir bedel ödedi.
20 Eylül’de Old Trafford’da oynanan ve 4-3 sona eren United-City ise tam anlamıyla bir klasikti. United 4 kez öne geçtiği maçta 3 kez City’ye yakalandı. Darren Fletcher, Premier Lig tarihinde ilk kez bir maçta 2 gol attı, üstelik bunların ikisinin de kafayla olması çok enteresandı. Belki de dünyanın en iyi savunma oyuncusu Rio Ferdinand, 90’ıncı dakikada Bellamy’ye inanılmaz bir ikramda bulundu ve maçın 3-3’e gelmesine neden oldu… Ama son sözü, ilk kez Manchester derbisine çıkan efsane Michael Owen söyledi.

En güzel duble
Azaouagh (Bochum-M’Gladbach)
9 Ağustos’ta Almanya Ligi’nin birinci haftasında oynanan Bochum-Gladbach maçı çok eğlenceli geçti. İlk yarıda 3-0’lık şok bir üstünlük sağlayan deplasman ekibi, 51’inci dakikada yalnızca 44 saniye içinde Azaouagh’ın ayağından yediği iki golle bir anda şoka girdi. Maçı da 3-3’le bitirebildiler ancak…
Fas asıllı yıldız Mimoun Azaouagh, bu yıl Bochum’u kümede tutabilecek mi bilinmez, ama 44 saniyede ceza sahası dışından attığı iki süper gol ve devam eden iyi performansı onu buralarda tutacaktır kuşkusuz…

En güzel oyuncu
Luis Suarez (Ajax)
Sadece 22 yaşındaki küçük Uruguaylı Luis Suarez, sezonun en büyük adamlarından biri şu anda… Ona neden Uruguay Milli Takımı’nda başrol, Ajax’ta da kaptanlık verildiğini sezonun ilk 10 resmi maçında fazlasıyla gösterdi.
Ligde ilk 7 maçta 10 gol gibi olağanüstü bir grafik yakalayan Suarez, Avrupa Ligi ön elemesinde Bratislava’ya da 90 dakikada 4 gol attı. Birtakım hırçınlıkları ve lüzumsuz gördüğü kartlar olmasa, şu anda açık ara Avrupa’nın en çok istenen adamı olması işten değildi. Yine de o hırçınlıkları, onun ayın oyuncusu olmasını engelleyemedi…