GOAL / GÜZEL OYUN / MART 2009
Gerek profesyonellik dersi veren iki güzel kaleci Van der Sar ve James, gerekse tek marifetinin yüz güzelliği olmadığını bir kez daha ispat eden David Beckham’la, güzel bir ay olarak kayıtlara geçti Şubat 2009… Sizin de dikkatinizi çeken her ne güzel olursa, bana yollayabileceğiniz adres yukarıda… Mailinizin konu kısmına “Güzel Oyun” yazmayı unutmayın lütfen…
En güzel kaleci
Van der Sar
Ekim 1970 doğumlu; mesela onunla aynı ay içinde dünyaya gelen Gareth Southgate tecrübeli menajer, ondan 1 yaş küçük Howard Webb de tecrübeli hakem sınıfına geçmek üzereler! Hollandalı Van Der Sar’sa 2 Şampiyonlar Ligi, 1 UEFA Kupası, 1 Süper Kupa, 2 Premier Lig, 4 Hollanda Ligi şampiyonluğu, 4 Avrupa Şampiyonası, 3 de Dünya Kupası gördükten sonra hâlâ ulaşabileceği yeni hedefler peşinde koşuyor…
8 Kasım 2008’de Premier Lig’de Arsenalli Samir Nasri’nin golünden sonra sessiz sedasız kalesini kapatan Van Der Sar, bu yazı kaleme alındığı sırada İngiltere rekorunu kırmış, Avrupa rekoruna ise 1 maç kadar yaklaşmıştı.
Dünya rekorunun 1977-78 yıllarında 1816 dakika kalesini kapatan Vasco de Gama kalecisi Mazaropi’ye ait olduğu kabul ediliyor ve Van Der Sar’ın onu geçmesi için 4 Nisan’a kadar gol yememesi gerekiyordu…
En güzel oyuncu
David Beckham
Bu ayın bir başka güzel adamı, ama bu kez yüz güzelliğinden veya beden güzelliğinden değil oyun güzelliğinden söz edilen adamı David Beckham… Alex Ferguson’la yollarının ayrılması, Steve McClaren’ın ve Fabio Capello’nun kafasında yer bulamaması, hatta Londra’yla 8 saat farkı olan bir kente gitmesi bile onu unutturamadı. MLS’in tatile girmesiyle Milan’ın yolunu tuttu ve bir dünya devinde daha yıldız oyuncu muamelesi görmeyi hak etti.
Özellikle ligin 21. haftasında Genoa’ya attığı akıl dolu frikik golü harikaydı. Şimdi Amerika’yla İtalya arasında paylaşılamıyor ve bu adamın da yaşı 34…
En güzel lig
Bundesliga
Bundesliga’da ilk 20 hafta sonunda lider bir kez daha değişti, ama şampiyonluk potasında sayısız adayın varlığı değişmedi. Liderle beşinci takımı yalnızca 4 puan ayırıyor ki bu fark İngiltere’de 12, İtalya’da 15, İspanya’da 22 puana çıkmış durumda…
Eğer İspanya’da Barcelona’yı 10 puan geriden izleyen Real Madrid’in şampiyonluk şansı varsa, Almanya’da 20’nci hafta sonunda liderin 10 puan arkasında dokuzuncu basamakta bulunan Schalke’nin bile şampiyonluk ihtimali sürüyor demektir…
Almanya Ligi’nin çekişme açısından en yakın büyük ligler, ilk 5’i 6 puanın ayırdığı Türkiye’yle Fransa gibi gözüküyor…
En güzel gol
Messi (Barcelona-Numancia)
Her golünde ayrı bir zekâ pırıltısı/yetenek göstergesi olabiliyor, 50 metre topu sürüp 6-7 kişiyi çalımlayarak da atabiliyor ama Numancia’ya karşı o küçük dokunuşu yıllarca unutamayacağım kadar şık bir andı. 49 dakikası golsüz giden ve gergin sayılabilecek bir maçta gergin sayılabilecek bir pozisyondu. Sağ taraftan bindiren Dani Alves ilk rakibinin üstünden aşırtırken topu biraz açmış, ikinci rakibinin üstünden kontrolsüz bir kafa pası verebilmişti Messi’ye… Genç Arjantinli, çapraz sayılabilecek bir pozisyonda, topun yerle buluşmasına yalnızca santimler kala, sol ayağının içiyle çok küçük bir sihirli dokunuş yaptı sadece. Top usul usul gitti kalenin uzak alt köşesine.
Sayısız çalım yoktu, uzaktan bir şut yoktu, ama çok ince zekâ, çok büyük ustalık vardı o vuruşta doğrusu.
En güzel rakam
536 (David James)
Portsmouth’un tecrübeli kalecisi David James, herkesin Van der Sar’a konsantre olduğu Şubat ayı içinde bir başka önemli rekorla girdi güzeller sayfasına… Manchester City önünde tam 536’ncı Premier Lig maçına çıkan James, Gary Speed’e ait 535 maçlık rekoru da tarihe gömdü.
20 yıllık kariyerinin neredeyse tamamını İngiltere Premier Ligi’nde geçiren renkli adam, daha önce Liverpool, Aston Villa, West Ham ve Manchester City kalelerini de korumuştu.
En güzel teknik direktör
Harry Redknapp
Eski İngiliz hakem Graham Poll’ün Daily Mail’deki köşesinde hatırlattığı bir kural, İngiltere’de ayın konusu oldu. Poll, 138 yıldır devam eden ve kendine ait bir kural kitabı olan Federasyon Kupası statüsünün “11a” maddesinin, iki takımın kendi aralarında anlaşmaları halinde eşleşmeyi ikinci maça götürmeden tek müsabakada (uzatma ve penaltı atışlarıyla) sonucu belirleyebileceklerine imkân verdiğini yazdı köşesinde…
Bu köşe yazısının ardından Alex Ferguson, Tottenham menajeri Redknapp’ı aradı ve meslektaşına 24 Ocak’ta Old Trafford’daki müsabakanın berabere bitmesi halinde rövanş oynamama isteğini iletti. İki güzel hoca anlaştı, ama başvuru süresini geçirdikleri için emellerine ulaşamadılar… Yine de daha çok fikstür yoğunluğu olan ve müsabakayı sahasında oynayacak M.United’ın lehine olacak gibi gözüken bu teklifi kabul eden Redknapp’ın jesti geçti kayıtlara…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS