GOAL / GÜZEL OYUN / MART 2010
Futbol açısından çok güzel bir ay geçirdik. Evertonlu Cahill’in topuk pası, Seedorf’un son vuruşu, Raul Meireles-Falcao işbirliğiyle atılan akıl dolu frikik golü herhalde uzun süre unutamayacağımız karelerdi. Siz de sahada/saha dışında gördüğünüz ve güzel bulduğunuz her şeyi guzeloyun@meleke.com ya da www.meleke.com yoluyla bize ulaştırabilirsiniz.
En güzel pas
Tim Cahill (Everton vs. Sporting Lizbon)
UEFA Avrupa Ligi son 32 turu ilk maçında, 16 Şubat’ta Goodison Park’ta Everton Sporting’i 2-1 yendi; Fransız stoper Distin hem attığı/hem yedirdiği gol hem de kırmızı kartıyla başroldeydi. Ama müsabakadan akıllarda kalacak esas kare Cahill’in başında kaç göz olduğunu düşündüren harika topuk pasıydı.
Maçın 35’inci dakikasında Everton’lı Cahill, kaleci Patricio’yla karşı karşıya kaldığında herkes onun vurmasını bekliyordu ama o, neden bu düzeyde bir yıldız olduğunu verdiği topuk pasıyla gösterdi. Cahill’in hemen hiç bakmadan verdiği topuk pasını Pienaar boş kaleye gönderdi, Everton 1-0 öne geçti ve umarım siz bu satırları okuduğunuz sırada Merseyside ekibi son 16 turunda Galatasaray maçını bekliyor olacak.
En güzel övgü
Jose Mourinho
Mourinho’nun Inter’i için gerçekten bir dönüm noktasıydı Milan maçı… Kamuoyu Milan’ın arkasındaydı, Inter 65 dakikayı eksik oynadı, müsabakayı 9 kişi tamamladı ama büyük bir arzuyla maçı kazanmayı bildiler. Inter teknik direktörü Mourinho da bu maçı bu kadar istekli oynayan oyuncularının hakkını söylediği güzel sözlerle teslim etti: “6 kişi kalsaydık kural gereği yenik sayılırdık, ama 7 kişi galibiyet için yeterli olurdu. Çünkü sahada Inter formalı herkes, kazanacağına inanmıştı” (Teşekkürler Hüsnü Yıldıran)
En güzel gol
Falcao (Porto vs. Arsenal)
Arsenal böyle golleri defalarca attı, Henry-Pires 2005’te City’ye karşı penaltıyı bile böyle kullanmaya kalktılar! Giggs’in Lille’e Şampiyonlar Ligi’nde attığı benzer frikik golü de hâlâ hafızalarda…
Geçtiğimiz 17 Şubat’taysa tongaya düşen İngilizler oldu. Porto, Şampiyonlar Ligi son 16 turu ilk maçının 51’inci dakikasında Arsenal’e karşı kazandığı endirekt serbest vuruşu çok hızlı kullandı. Raul Meireles’in Falcao’nun önüne yuvarladığı topu Kolombiyalı boş ağlara yuvarladı.
Önceden düşünüldüğü belli olan akıl dolu bu plan da ayın en güzel golüydü bize göre…
En güzel davet
Stanimir Stoliov
Euro 2004’teki başarısız grup maçlarının ardından birçok Bulgar yıldız gibi kaleci Dimitar Ivankov da milli takımı bıraktığını açıklamıştı. Aradan 6 yıl geçti, Ivankov 34 yaşına geldi ve Bursa’yla çok iyi işler yapmaya devam ediyor.
Bir zamanlar Fenerbahçe forması giymiş Bulgaristan teknik direktörü Stoilov da Ivankov’un formunun farkında olacak ki, ona reddetmesi zor bir teklif yaptı: “Ivankov 34 yaşında ama kariyerinin zirvesinde. Bursaspor’a şampiyonluk yolunda çok yardım ediyor ve onunla konuşursam bize de Polonya önünde yardım etmeye ikna edeceğime inanıyorum”
En güzel vuruş
Clerence Seedorf (Milan vs. M.United)
Milan yaşlanmış kadrosunu yenileyememenin sıkıntılarını yaşıyor, Ş.Ligi son 16 turu ilk maçında M.United karşısındaki 3-2’lik mağlubiyet de bunun doğal bir sonucu. Ama o yaşlı adamlar bazen öyle klas işler yapıyorlar ki, kadro hiç gençleşmesin diye düşünmekten alamıyorsunuz kendinizi…
16 Şubat’ta M.United’a karşı Ronaldinho’nun pasında Seedorf’un attığı topuk golü de böyle bir andı işte…
En güzel laf
Pep Guardiola
Barcelona, 6 Şubat’ta Getafe’yi 2-1 yenerken sahada 9 kişi kaldı ve özellikle İspanya’daki Katalan taraftarı basın hakemle uğraşmaya kararlıydı. Ta ki Guardiola bu konudaki görüşünü açıklayana kadar: “Hakemle ilgili bu kadar çok konuşmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar ve her insan gibi onlar da hatalı olabilir. Bu konulara harcayacak zamanımız yok. Geçen sene 6 kupayı bu hakemlerle kazandığımızı unutmamalı”
(Teşekkürler Ceyhun Yılmaz)
En güzel pasif ofsayt
Andre Moritz (Kasımpaşa vs. Gençlerbirliği)
Kasımpaşa’nın ligin 21’inci haftasında Gençlerbirliği’ne attığı ikinci gol güzeldi, 20 üzeri pasla gelmesi golü daha da güzel yaptı. Ama 14 Şubat’taki o golü bu sütunlara taşıyan şey, başka bir detay oldu.
Hücumun başlangıcında sağ taç çizgisi kenarındaki Moritz’e uzun bir pas atıldı, ofsaytta olduğunu anlayan Brezilyalı, topu bacaklarının arasından Şahin’e bıraktı. Aynen Arsenal-Fenerbahçe maçında Adebayor’la Walcott’un yaptığı gibi… O hücum yaklaşık 1 dakika daha sürdü, Kasımpaşalılar 20’ye yakın pas yaptıktan sonra aynı oyuncuyla, Mortiz’le golü buldular. Hem pozisyonu bölmeyen yardımcı hakeme, hem de akıllıca pasif ofsayt pozsiyonunda kalan Moritz’e tebrikler…
En güzel ceza
İngiltere Futbol Federasyonu
Wolverhampton, 12 Aralık’taki Tottenham maçına as kadrosuyla çıkıp 1-0’lık bir galibiyet kazandı. 15 Aralık’ta Manchester United önünde 10 oyuncusunu dinlendirdi ve 3-0 yenildi. 20 Aralık’ta aynı 10 oyuncunun 9’unu oynatarak Burnley’i 2-0 yendi.
3 maçın kadrolarını inceleyen İngiltere Futbol Federasyonu, sakatlık/ceza gibi sebepler olmadığı halde ManU önüne kasten yedek kadroyla çıkan Wolves kulübünü 18 Şubat’ta “anti-sportmen davranışı” nedeniyle 25 bin poundla cezalandırdı.
Mevzu tabii 25 bin poundun çok üstünde anlamlar taşıyan, bundan sonra bolca model alınacak, enteresan bir mevzu. Ve bizce bu yıl futbolda alınmış en önemli karar…
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS