Halefler:3 Selefler:1

Türk futbolunda geride kalan haftaya halef-selef senaryoları damga vurdu: Maaşını G.Saray’ın ödediği Dzemaili Genoa’da ilk 11 oynarken, Galatasaray Atletico önüne ön liberoda Hakan’la çıktı! Ali Adnan Udinese’de, vatandaşı ve halefi Dhurgham İsmail Rize’de çok başarılı maçlar oynadılar. Bir başka enteresan öykü de Kadıköy’deydi: Pazar akşam üstü İngiltere’de Martial ikinci maçında üçüncü golünü atarkan, birkaç saat sonra selefi Van Persie’nin Kadıköy’de skor yapması için tek dokunuşu yetti.

Van Persie-Martial

Doğrusu henüz Vitor Pereira’nın antenörlük seviyesi hakkında net bir fikir sahibi olamadık. Çok iyi mi, sıradan mı, kötü mü, bunu Portekizli hocanın önündeki uzun yıllar gösterecek. Ama adaletli bir adam olduğunu söyleyebiliriz sanırım şu anda. Molde maçının kötüleri Caner-Volkan-Van Persie’nin yerine Hasan Ali-Markovic-Fernandao’yu sahaya sürmesi, müsabaka öncesi veriler itibariyle gayet âdil gözüküyordu. Bu isimlerin ikisinin performansı tatmin ediciydi zaten. Hasan Ali çıkışını sürdürüyor. Gol öncesi çalımıyla Sercan’ı otobana göndermesinden çok, kafasını kaldırıp görerek pas atması takdire şayan. Markoviç bildiğimiz gibi. Yine patlayıcı, yine süratli, yine koşu içinde vites değiştirebiliyor. Ama yine bazen lüzumsuz çalım deniyor, yine bazen topla ne zaman vedalaşması gerektiğini bilmiyor. İlk maç itibariyle onun katkısı da harika. Tek sorunsa sahaya çıkan Fernandao’nun yetersiz, sonradan giren Van Persie’nin gergin oluşuydu Fenerbahçe’de. Van Persie’nin klası tartışılmaz. Attığı gol onun tescilli işlerinden biri. Ama oyuna girerken hocasına yaptığı hareket gereksiz. Hocası onu oyuna sokmakta 15 dakika gecikmiş olsa da, onun tecrübesinde bir uluslararası yıldıza o reaksiyon yakışmadı.

Van Persie’nin 15 dakikalık bu iyi performansından 3-4 saat önce onun halefi Martial şov vardı St.Mary’s’te… Manchester formasıyla ikinci lig maçında üçüncü golünü atan Fransız forvet, Van Gaal’in kritik tercihini de haklı çıkaracak gibi. Herkes Van Gaal’in hem Van Persie, hem Falcao, hem Chicarito’yu gönderip oraya sadece Martial takviyesi yapmasına şüpheyle yaklaşıyordu. Ama Martial daha şimdiden heyecanlandırıyor Manchester tribünlerini. Onun da ilk golde Van Dijk’ı geçişi, ikide Yoshida’nın geri pasını çok kolay yakalaması etkileyiciydi.

Dzemaili-Hakan Balta

Aslında perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğu bir durumdu bu. Melo’nun Temmuz ayında başlayan transfer görüşmeleri malumdu. Ama buna rağmen Hamzaoğlu, o pozisyonun doğal halefi Dzemaili’yi bir türlü benimseyemedi. Ve İsviçreli milli futbolcuyu akıl almaz biçimde maaşını da ödemek suretiyle Genoa’ya gönderdi… Hafta sonu Melo Inter’de, Dzemaili Genoa’da ilk 11’de oynadılar. Galatasaray’sa Salı günü Atletico önüne Hakan-Selçuk, cumartesi Trabzon önüne de Bilal-Rodriguez merkezi ile çıktı. Özellikle Şampiyonlar Ligi’nde Atletico Madrid önüne ön liberoda Hakan’la çıkılması unutulmaz bir hata olarak kaydedilecek sanırım Hamzaoğlu’nun hanesine…

4 gün sonra Trabzon’daysa Hamzaoğlu’nun karnesi daha olumluydu doğrusu: Evet maçın ilk 60 dakikasının sonunda tabelada 4-0 yazmadığı için şanslıydı. Ama sonra takımı 10 kişi oynatan Podolski’yi Sinan’la değiştirmesi dengeyi kurmasına yetti. Tabii bu noktada Şota’nın özellikle Erkan-Özer değişikliklerinin de tartışmaya çok açık olduğunu not etmek gerek.

Cavanda-Zeki Yavru

Trabzon’un 5 hafta sonunda 10 puanla zirve yarışında olması umut verici. Ama daha umut verici olan, daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahip gözükmeleri. Mbia, Okay, N’Doye, Cavanda, hepsi akılcı transferler. Özellikle ilk 5 hafta itibariyle bence Süper Lig’in en formda oyuncusu gözüken Cavanda’nın takıma kattığı enerji muazzam. Hafta sonu, onun pozisyonunda son yıllarda çokça forma giymiş Zeki Yavru’nun ağır kalıp yaptığı penaltıyı da izleyince, Cavanda’nın hızının Trabzon’a ne kattığını çok daha iyi anlıyor insan.

Ali Adnan-Dhurgham Ismail

Rizespor’un Ali Adnan’ı sadece 2 milyon euroya Udinese’ye satması hem Rize için hem Süper Lig için kayıp. Ali Adnan’ın bu bonservis bedeliyle neden Beşiktaş veya Galatasaray tarafından tercih edilmediği merak konusu. Ama daha ilginç olan, bu transferin Rize için hiç sıkıntı yaratmaması.

Çünkü Rizespor, doğru bir transfer hamlesiyle Ali Adnan’ı Irak Milli Takımı’nda kesen 94’lü sol bek İsmail’i kadrosuna katmış. Bu hafta hem sol açıkta hem sol bekte dakika alan Dhurgham İsmail, iyi bir performans ortaya koydu Antalya önünde. O maç biter bitmez Udinese-Empoli’ye geçtim, orada da ilk 11 oynayan Ali Adnan başarılıydı kesinlikle. İlk golde de önemli katkısı vardı genç sol bekin.

Hem Irak futbolunu, hem Udinese hem Rizespor yönetimlerini can-ı gönülden tebrik etmek gerek gerçekten…