
Hürriyet Futbol Konseyi bu hafta 7.hafta maçları ve Üç büyüklerin durumu konuşuldu. İşte sorular :
1- Büyükler kayıkçı kavgasını bırakmıyor. Kavganın sebebi elbet şampiyonluk ve dolayısıyla Şampiyonlar Ligi geliri. Ama bu Avrupa performansıyla 2021-22’de Devler Ligi hayal olacak….
2- G.Saray-PSG maçı sonrasında Fatih Terim başta olmak üzere, ‘zafer’ havası estirildi. 80’lerin manşetlerini gördük. Oysa Türkiye dünya şampiyonu Fransa’yı yendi. Bu zihinsel irtifa kaybı neden?
3- Kadrosu zenginleşse de Ersun Yanal, F.Bahçe’nin sezon başı ivmesini sürdüremedi. Yanal sadece “Şampiyon olacağız” diyor. O şampiyon yapan Yanal ile bu Yanal arasında bir fark var mı?
4- Abdullah Avcı, kendi anlayışının aksine, topa en az sahip olduğu maçta lider Alanya’yı 2-0 yenip nefes aldı. Alanya maçı sizce Avcı için sisteminde revizyon için bir reçete olmalı mı?
5- Beşiktaş kongresine 12 gün kaldı. Hürser Tekinoktay dışında resmen adını açıklamış bir aday henüz daha yok. Beşiktaş camiası böyle bir seçim sürecini nasıl hazmedebiliyor?
6- A Milli Takım Arnavutluk ve Fransa ile iki kritik maça çıkıyor. Bu iki maçtan siz nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Arnavutluk’u yenersek “EURO 2020 tamamdır” diye bilir miyiz artık?
Uğur Meleke’nin yanıtları
AVRUPA ÖDÜLÜ VERİLSİN
1- Özünde TFF bunun için var; ülkenin menfaatine olan hamleleri yapmak için. Tüm bu bahsettiğiniz problemler esasında 3 adımda çözülebilir. Başkan, teknik adam ya da futbolcu, hakem kararı hakkında kim konuşursa konuşsun, anında ağır cezalandıracaksın. Geleneksel medya veya sosyal medyadaki hakem hakaretleri için hukuk yoluna gideceksin, gerekirse yüzlerce dava açacaksın, ekrandaki-internetteki kulüp amigolarını susturacaksın. Üçüncü adım da, Avrupa’da kazanılan puanı ödüllendirmek. Ligde puan eşitliğinde ikili averaj yerine Avrupa’daki kulüp puanına göre sıralama yapılabilir bence.

DENİZLİ’NİN 10 KATISIN
2- Benzer ölçekteki maddi eşitsizlik, Galatasaray, Denizli veya Ankara deplasmanına gittiğinde de yok mu? Galatasaray bütçesi de, Denizli’nin-G.Birliği’nin 8-10 katı değil mi. Ama bu yıl Galatasaray’ın İstanbul dışındaki 4 maçta yalnızca 1 galibiyeti var. Demek ki hiçbir müsabaka oynanmadan kazanılmıyor-kaybedilmiyor. PSG, bir maça Marquinhos-Gueye-Verratti orta üçlüsüyle çıkıyorsa zaten rakibi karşılama endişeleri olduğunu gösterir bu. Maalesef Galatasaray bu durumu ancak 40. dakikada anlayabildi.
KAZANAN TAKIM BOZULMAMALI
3- Türkiye’de berbat bir ezber var. Kazanan takım değişmez’ diye. Türklere göre bir maç kazanıldıysa tüm aksaklıklar görmezden gelinir. 11’in değişmesi için mutlaka bir galibiyetin beklenmesi gerekir. Ve ne gariptir ki, en donanımlı hocalar bile bu hataya düşebiliyorlar. Yanal’ın sağ açık Ozan-sol açık Tolga tercihi derbide işe yaramış zannedilebilir, ama içeride Antalya’ya karşı sahadaki yetenekli oyuncu sayısını artırmalısınız. Şampiyonluk söylemi için bir şey diyemem, halen 15.’nin bile zirveye mesafesi 6 puan. Herkes şampiyonluktan bahsedebilir şu anda
DEPLASMANA REÇETE
4- Burada defalarca konuştuk, Avcı geriden pasla çıkmak, topa sahip olmak ve 90 dakikayı domine etmek istiyor ama as kanat oyuncular N’Kodou – Diaby (ve Lens), geniş alan ve kontra atak oyuncuları. Nitekim Alanya, topu Beşiktaş’la paylaşan, şutlarda 14-7, kornerlerde 8-4 üstünlük kuran bir top oynayınca, maçın yıldızları N’Kodou ve Diaby oldular. Bu maçtaki oyunun, İstanbul’daki maçların yüzde 80’i için bir reçete olduğunu sanmıyorum. Ama deplasmanlar için pekala model bir galibiyetti bu
KEYFİ İSTİFA ÖNLENMELİDİR
5- Fikret Orman’ın Ekim ortasında kulübe yaşattı bu kriz, bence gelecek için de bir uyarı fişeği anlamı taşımalı. Tüzügü bir ‘mücbir sebep’ cümlesi eklenerek, sonraki yıllarda lig devam ederken, keyfi istifanın önü kesilmeli. Ayrıca bir başkan keyfi istifa kararı alsa bile, seçim tarihi olarak sadece Ocak ve Haziran ayı belirlenebilmeli
İZLANDA ÇÖZER
6- İzlanda umutlarını 9. maç gününe, yani Türkiye maçına taşımak isteyecektir. Muhtemelen de düğüm 14 Kasım’da çözülüceğini, burada İzlanda’yı yenerek vizeyi alacağımızı düşünüyorum. 11 Ekim’de Arnavutluk’u yenip, 14 Ekim’de Paris’e keyif almaya, çekinmeden kendi topumuzu oynamaya, bu takımı sadece 4 ay önce yenmiş olduğumuzu unutmadan cesur bir futbol sergilemeye gideceğimizi umuyorum.

HAFTANIN OLAYI: ZİRVE DİP FARKI 4
7 hafta tamamlandı ve birinci ile onuncu arasında sadece 4 puanlık fark var. Yine çok rekabetçi bir sezon yaşıyoruz.
HAFTANIN TAKIMI: MALATYASPOR
Başakşehir ve Ankaragücü’nden sonra Denizli’ye karşı da 1-0’la yetinmediler, oynamaya devam ettiler.
TEKNİK DİREKTÖR: BÜLENT KORKMAZ
Kadıköy’de Fenerbahçe karşısında 46 ile 60 arası oynattığı cesur futbol, galibiyetin anahtarıydı.
HAFTANIN FUTBOLCUSU: ADIS JAHOVIC
Çok yürekli bir futbolcu. Bence seneye de UEFA Avrupa Ligi’nde kendisinden çok söz ettirebilecek bir golcü…
HAFTANIN HAKEMİ: S. MARCINIAK
Galatasaray – PSG maçının Polonyalı hakemini dik duruşu, kararlılığı ve cesaretiyle çok beğendim.
Facebook
Twitter
Pinterest
Instagram
YouTube
RSS